23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3218 Karar No: 2015/6450 Karar Tarihi: 12.10.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3218 Esas 2015/6450 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2015/3218 E. , 2015/6450 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2014 NUMARASI : 2014/293-2014/740
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan güvenlik hizmet sözleşmesi uyarınca davalının görevlendirdiği güvenlik görevlisinin görevi başında iken faili meçhul kişiler tarafından öldürüldüğünü, hizmet sözleşmesinin 3.3. maddesine göre personelinin herhangi bir şekilde ölümünden davalı şirketin sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, ölenin yakınlarına ödenen 12.000,00 TL manevi tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticaret faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hizmet sözleşmesinin 3.3. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusur esasına dayandığını, ölenin yakınları tarafından açılan manevi tazminat davasında davacı ve müvekkili şirkete % 20"şer oranında kusur izafe edildiğini, ölen personele kusur izafe edilmediğini, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden dava açılmadan önceki dönem için faiz istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen Güvenlik Hizmet Sözleşmesi"nin 3.3. maddesi uyarınca, davacının dava dışı ölenin yakınlarına ödemiş olduğu tazminatı davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararın Dairemizin 01.04.2014 tarih ve 2013/8756 E.-2014/2484 K. sayılı ilamıyla bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak, kabul edilen tazminata davalının dava tarihinden önceki tarih itibarı ile temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir delil ve iddia olmadığından ve davalının bu durumda ancak dava tarihinden itibaren temerrüde düşmüş olduğu kabul edilerek, dava tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.