Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1688
Karar No: 2018/3201
Karar Tarihi: 09.04.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1688 Esas 2018/3201 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/1688 E.  ,  2018/3201 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ek karar ile davacı Kurum vekilinin temyiz talebinin süreden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün ve ek kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. maddesinin 2. fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    ./..

    Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur.
    Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Mahkemece, her ne kadar 22.03.2017 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de, gerekçeli kararın 15.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, temyiz talebin süresinde olduğundan, Mahkemenin, temyiz talebinin süreden redde ilişkin Ek kararının KALDIRILMASINA,
    2-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3-6100 sayılı HMK"nun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerinden sorumluluk” başlığını taşıyan 326. maddede “kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği,” “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise “yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, borcun dava açıldıktan sonra 6552 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan yararlanmak suretiyle ödendiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair kararında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, 6552 sayılı Yasadan faydalanmak suretiyle borcun ödenmesi sebebiyle her iki taraf yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, her iki taraf leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, HukukUsulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. Maddesi uyarınca düzelterek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükümün 1’nci fıkrası dışındaki diğer fıkralarının tamamen silinmesine, hükme 2’nci fıkra eklenerek “Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına” cümlesinin eklenmesine, ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi