Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4275 Esas 2015/10365 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4275
Karar No: 2015/10365
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4275 Esas 2015/10365 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/4275 E.  ,  2015/10365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava,10.07.2006 tarihli iş kazasında yaralanarak %18,20 oranında sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 58.977,24TL maddi, 17.000,00TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 10.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; davacı kazalı ..."ın çalışır haldeki elevatör"ün temizliğini yapmak için kapağını açtığı sırada sağ elini makineye kaptırılmak suretiyle kazalandığı, iş kazasının bu oluş şekline göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işverenliğe %80 oranında, davacı kazalıya ise %20 oranında kusur atfedildiği anlaşılmaktadır.
    İş kazalarından kaynaklanan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle yapılan işin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken tedbirlerin neler olduğu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün ilgili maddelerinin göz önünde tutulmak suretiyle,incelenmesi,işverenin hangi önlemi almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı, gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ).
    Bu açıklamadan olarak şüphesiz ki irdelenmesi uzmanlık gerektiren teknik konularda tarafların kusur durumlarını konusunda ehil bilirkişilere inceletmek gerekli olmakla birlikte bu ehil bilirkişilerce dosyaya ibraz edilen raporların oluşa uygunluğunun mahkemece denetlenmesi, tereddütlü bir durumun tespiti halinde gerektiğinde ek rapor ile bu tereddütün giderilmesi gerekir.
    Somut olayda Mahkemenin de kabulü olduğu üzere, 10.07.2006 tarihli iş kazasının davacı kazalının çalışır haldeki makineyi temizlemeye çalıştığı esnada meydana geldiği açıktır. Davacı kazalı ise böyle bir durumun yani çalışan bir makineye müdahalenin doğurduğu tehlikeleri bilebilecek yaş ve tecrübededir. Anılan kazanın asıl nedeni ise Makine çalışırken temizlik için ona müdahale edilmesidir. Hal böyle olunca anılan iş kazasında davacı kazalıya %20 oranında kusur atfeden bilirkişi raporun oluşa uygun düşmediği ve hükme esas alınamayacağı ortadadır.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalı"ya iadesine
    11.05.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.