Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4699
Karar No: 2015/10361
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4699 Esas 2015/10361 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/4699 E.  ,  2015/10361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve kanuni gerektirici sebeplere göre davalı şirketin vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, geçirdiği iş kazasında sonucu %16,20 oranında sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının kaza tarihi olan 22.06.2004’ten işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline ilişkindir.
    Mahkemece; 31.645,02 TL maddi, 13.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.06.2004’ten itibaren işletilecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, yargılamaya konu iş kazasının 24.08.2004 tarihinde vuku bulduğu, davacı sigortalının bu kaza nedeniyle %16,20 oranında sürekli işgöremezliğe maruz kaldığı, iş kazasının oluşumunda %60 oranında davalı şirketin, %10 oranında dava dışı kepçe operatörü....."ın, %30 oranında ise davacının kusurlu olduğu, Mahkemece verilen 17.04.2012 tarihli ilk kararın taraflardan yalnızca davalının temyizi üzerine Dairemizin 12.02.2013 tarihli ilamı ile bozulduğu, anılan Bozmaya uyan Mahkemece inceleme konusu 30.12.2014 tarihli kararın verildiği, davacının 16.11.2006 tarihli ilk davasında talep ettiği maddi tazminatın 17.407,00TL miktarlı olup bozma sonrasında açtığı 23.12.2014 tarihli ek dava ile 14.238,02TL daha maddi tazminat istediği, ek dava ile istenen maddi tazminat için davalının süresinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması veya hükmün onanması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiği gibi onama kararı ile de mahkeme hükmü kesinleşir. Bozma kararına uymakla yada onama ile kesinleşen hususlarda mahkeme yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Bunun yanında gerek kaza tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı B.K."nın 125. maddesi, gerekse de karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 146.maddesi hükmüne göre iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın giderilmesine ilişkin davalarda zamanaşımı süresi işverenler yönünden 10 yıldır.
    Somut olayda ise, Mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararın yalnızca davalı şirket tarafından temyiz edilip bu noktada davalı yan lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumuna dikkat edilmeksizin bozma sonrası verilen 30.12.2014 tarihli ikinci kararda ilk karardakinden daha fazla maddi tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur. Kaldı ki; yukarıda da açıklandığı üzere iş kazalarından kaynaklanan tazminat davalında zamanaşımı süresi işverenler yönünden 10 yıldır. Davalı işveren 24.08.2004 tarihinde vuku bulan kaza nedeniyle 23.12.2014 tarihli ek dava ile talep olunan maddi tazminat kısmı için süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Mahkemenin kabul ve uygulama şekli bakımından ise tüm dosya kapsamından davaya konu iş kazasının 24.08.2004 tarihinde vuku bulduğunun anlaşılmasına göre kaza tarihinin karar yerinde 22.06.2004 olarak yazılması da ayrıca hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi