19. Hukuk Dairesi 2014/20137 E. , 2015/9104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket aleyhinde....İcra Müdürlüğü"nün 2009/19589 esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca kısmi itirazı üzerine takibin itiraz edilen miktar yönünden durduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranından az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap ilişkisi olarak yürütüldüğünü, cari hesap kat edilmeden ve taraflar arasında mutabakat sağlanmadan cari hesaba dayalı likit bir alacaktan söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhinde %40 oranından az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişiden alınan 06/01/2014 tarihli rapor doğrultusunda, itirazın kısmen iptali ile takibin 2.297,25tl asıl alacak ve 233,28tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.530,53 üzerinden devamına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya satışını yaptığı ve teslim ettiği mal bedeli için icra takibi başlatmış, davalının kısmi itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır.
Mahkemece birden fazla rapor aldırılmışsa da, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp, ayrıntılı bilgiyi ihtiva etmemektedir. Mahkemece yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilerek yeni bir rapor alınmış ise artık önceki rapora dönülerek karar verilemez. Somut olayda, davacının davalıya teslim ettiği mallardan dolayı alacak miktarının belirlenerek, bunlar içerisinde vade farkı faturası varsa, vade farkı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davalı şirket hizmet faturası kestiğini bildirmişse de bu hizmetlerin verildiğini kanıtlaması halinde mahsup isteyebilir. Mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda yeni bir mali müşavir bilirkişiden tarafların defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor aldırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.