1. Hukuk Dairesi 2015/4714 E. , 2017/5349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece açılan davanın ... yönünden husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalılar ... ile ...l vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, çekişme konusu 942 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bedelinin mirasbırakanları ... tarafından ödenmek suretiyle satın alınıp ikinci eşi olan davalı ... adına tescil edildiğini, bilahare Handan"ın taşınmazı dava dışı kardeşi ..."ye, adı geçenin de davalı ..."ın ilk eşinden olan kızı davalı ..."e devrettiğini, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile muris veya mirasçılar adına tesciline, olmadığı takdirde paylarına isabet eden miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, aşamada tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis olarak taleplerini ıslah etmişlerdir.
Davalılar, muris ..."nın dava konusu taşınmazda hiçbir zaman malik olmadığını, davalı ..."ın çekişme konusu 942 ada 2 sayılı parseli kendi kazancı ile satın aldığını ve tenkis isteği bakımından da hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, gizli bağış iddiası bakımından muris muvazaası iddiasının dinlenmeyeceği ve tenkis isteği bakımından da dava konusu taşınmazın bedelinin muris D... tarafından ödendiğinin ispatlanamadığı, ayrıca davada hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davalılar ... ve ... bakımından davanın esastan, kayıt maliki olmayan davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden dolayı yerinde değildir, Reddine.
Davalılar ... ve ... vekinin hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Hemen belirtilmelidir ki; dava değeri, harçlandırılan değer olup, vekalet ücretinin de harcı tamamlanan bu değer üzerinden hesaplanacağı kuşkusuzdur.
Ne var ki; kendisini vekille temsil ettiren davalılar ... ve ... lehine, davada harçlandırılmış dava değeri olan 49.346,52 TL üzerinden 5.728,11 TL vekâlet ücreti tayini gerekirken, 1.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının hüküm kısmının vekalet ücreti ile ilgili 4. fıkrasındaki “Davalılardan ... ve ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, 1.500 TL vekalet ücretinin Davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak,vekili bulunan işbu davacılardan ... ve ..."ye verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Davalılardan ... ve ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, 5.728,11 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, vekili bulunan işbu davacılardan ... ve ..."ye verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.