15. Hukuk Dairesi 2019/3449 E. , 2020/216 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairesi"nin miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez (HMK 362/1-a). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, bu kırkbin Türk Lirası kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırkbin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir (HMK 362/2). Yukarıda 40.000,00 TL"lik parasal sınır 25.000,00 TL iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 42. maddesiyle yapılan diğişiklikle 40.000,00 TL olmuştur. Aynı Kanun"la HMK"ya eklenen ek 1. madde gereğince bu miktarlar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yenidne değerlendirme oranında artırılacak ve artırım sırasında 10.000,00 TL kesirleri dikkate alınmayacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2019 yılı için temyiz kesinlik sınırı 58.800,00 TL"dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda asıl davada 99.152,00 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılan ilamsız icra takibine vakî itirazın iptâli, takibin devamı ve %20 oranında icra inkâr tazminatı talep edilmiş, karşı davada ise 10.000,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsili istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi"nce asıl davanın kabulüne, davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ve karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuş,
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"nce davalı ve karşı davacının istinaf isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak asıl davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın 75.660,56 TL asıl alacak yönünden iptâline, bu kısım yönünden takibin devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine, davalı-karşı davacının karşı davasının reddine karar verilmiş, bu hükme karşı davacı ve karşı davalı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda davacı ve karşı davalının temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile davacının davasının reddedilen (99.152,00 TL – 75.660,56 TL = 23.491,44 TL ve 19.830,40 TL icra inkâr tazminatı) toplam 43.321,84 TL"lik kısmı için yapılmış olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344.maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle red kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay"a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK"daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerince göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine 23.01.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.