Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2439 Esas 2019/606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2439
Karar No: 2019/606
Karar Tarihi: 05.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2439 Esas 2019/606 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin icra takibi başlattığı davacı şirket, takibe konu senet üzerindeki imzanın kendi yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle senedin iptali ve takibin durdurulması için dava açtı. Davalı şirket ise senedin sahte olup olmadığının bilinemeyeceğini ve borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülemeyeceğini savundu. Mahkeme, davacı şirket adına atılan imzanın davacı şirket yetkili müdürüne ait olmaması sebebiyle senedin iptaline karar verdi. Ancak, icra takibinde kötüniyetli davranıldığına dair bir kanıt olmadığı için kötüniyet tazminatı talebi reddedildi. Kanun maddeleri olarak İİK'nin 67. maddesi üzerinden değerlendirme yapıldı.
19. Hukuk Dairesi         2017/2439 E.  ,  2019/606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili şirket hakkında icra takibi başlattığını, müvekkili şirket yetkilisinin şirket menkulleri üzerinde haciz olduğunu öğrenmesi üzerine icra takibinden haberi olduğunu, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisi ..."a ait olmadığını, davalılardan ..."ın müvekkili şirkette bir süre çalıştığını, şirket kaşesini ele geçirip senet tanzim edebileceğinden şüphelendiklerini, imzanın bu şahsa ait olabileceğini ileri sürerek icra takibinin ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Yalıtım ve Çatı Kaplama Malzemeleri Ltd. Şti vekili, davaya konu 16/07/2012 tanzim ve 10/12/2012 vade tarihli senedin, müvekkili şirkete alışveriş yaptıkları ve alacaklı oldukları ... isimli şahıstan geçtiğini, önceki cirantalar... ve diğer cirantalarla müvekkili şirketin bir alakasının olmadığını, dava dışı ..."un borcunu ödememesi üzerine müvekkili şirket tarafından icra takibine başlanıldığını, dava konusu senetlerin sahte olup olmadığının bilinmesinin mümkün olmadığını, borçlu ile alacaklı arasındaki şahsi defilerin hamillere karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu bonoda aval veren borçlu davacı şirket adına olan ıslak imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe konu 26/07/2012 tanzim 10/11/2012 ödeme günlü 5.000,00 TL bedelli bonodaki davacı şirket adına atılan imzanın davacı şirket yetkili müdürüne ait olmaması sebebiyle takibin ve bononun davacı şirket yönünden iptaline, İİK"nun 67. maddesi uyarınca davalı takip alacaklısının icra takibinde kötüniyetli olduğunun usulen ispatlanmaması sebebiyle davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı aval verenin keşideci davalı ...’a dava açmakta hukuki yararı bulunmamakla temyiz edenin sıfatı bakımından bu hususun bozma nedeni yapılamayacak olmasına göre, davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı şirketden alınmasına, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.