Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11709
Karar No: 2017/7153
Karar Tarihi: 04.10.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11709 Esas 2017/7153 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/11709 E.  ,  2017/7153 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine vekili, dava konusu 539 ada 9 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının mera olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
    Davalı ... Belediyesi vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu toprak tevzi komisyonunun 901 sayılı mera parselinin kadastro tespiti sırasında 4875, 4943, 2822, 5192 sayılı mera parselleri olarak tespit edildiği ve bu parsellerin imar uygulaması ve parselasyon sonucu 539 ada 9 no"lu parselin oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafın dayandığı Hakem dosyasında yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda 539 ada 9 no"lu parselin toprak tevzi komisyonunun 901 nolu mera parseli içerisinde kaldığı belirtilmiştir.
    Görülüyor ki dava konusu taşınmaz 901 sayılı mera parselinden gelmektedir. İmar planı içindeki meralar planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan mera niteliğini yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir. Ne var ki, başlangıçtaki tescil işlemi yolsuz tescil olsa da 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü koşullarının oluşması halinde tescilin belediye veya gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına devam etmesi olanağı sağladığından, artık burada 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi şartları üzerinde durulması gerekir.
    Anılan madde uyarıca işlem yapabilmesi için;
    a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunmalıdır. Zira bu tarih itibariyle köy sınırları içerisinde bulunan veya bu tarihten sonra Belediye ve mücavir alan sınırları içerisine alınan meralarda bu madde hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur.
    b)Mera, 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşmiş imar planı içerisinde kalmalıdır. Bu tarihten sonra imar planı içerisine alınan veya imar planı bulunmayan yerlerdeki meralarda bu madde hükmü uygulanmaz. Yasa hükmünde geçen "imar planından" maksat ise, her türlü ölçekteki plan yani nazım, uygulama veya mevzi imar planıdır.
    c)Meranın, yerleşim yeri olarak işgal edilmesi, yani bu şekilde kullanılması, yerleşim ve işgal durumunun da 01.01.2003 tarihinden önce var olması gerekir. Bu tarihten sonra işgal edilerek yerleşim yeri olarak kullanılan meralarda bu madde hükmü uygulanamaz. Bu maddenin uygulanmasında "yerleşim yeri" kavramı konut, konaklama, turizm, sanayi, askeri ve benzeri amaçlar için kullanılmak üzere planlanarak yapılaşmış veya eskiden beri bu amaçlarla kullanılan şehir, kasaba ve beldelerin üzerinde yapılaşma bulunan yerleşik alanlarını ifade etmektedir.
    d)Diğer bir koşul da; meranın, mera niteliği ile kullanılmasının teknik açıdan mümkün bulunmamasıdır.
    Yukarıda belirtilen şartların varlığı duraksamaksızın saptanmadan Belediye, diğer kamu kuruluşları ile gerçek kişiler adına tescil edilmiş meraların mülkiyeti belediye, diğer kamu kuruluşları ve gerçek kişilere bırakılamaz.
    Bu ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında;
    Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olduğunu ileri sürerek Hazine adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, şehir plancısı, zirai bilirkişi, harita mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişi de bulundurularak dava konusu 539 ada 9 sayılı parsel üzerinde yeniden keşif yapılmalı, imar planı ve uygulama haritaları belediyeden getirtilmeli; ayrıca, 01.01.2003 tarihinden önce çekilen hava fotoğraflarından da yararlanılarak öncesi mera olan dava konusu taşınmazın mera niteliğini yitirip yitirmediği, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinde yazılı koşulların oluşup oluşmadığı ve özellikle yerleşim, işgal ve yapılaşmanın 01.01.2003 tarihinden önce var olup olmadığı incelenmeli, keşfi izlemeye olanak sağlayacak sayıda fotoğraf çektirilerek dosyaya eklenmeli, yapılan tüm araştırmalar neticesinde geçici 3. maddedeki koşulların oluştuğunun saptanması halinde dava reddedilmeli, aksi takdirde davanın kabulüne karar verilmelidir.
    Tüm bu yönler bir yana bırakılarak yetersiz araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi