Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/2-2
Karar No: 2010/51

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/2-2 Esas 2010/51 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2010/2-2 E.  ,  2010/51 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 20/11/2008
    NUMARASI : 2008/788-2008/911

    Taraflar arasındaki “korunma kararı verilmesi istemine ilişkin” davadan dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir 2. Aile Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 09.04.2008 gün ve 2008/289-289 sayılı kararın incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.09.2008 gün ve 2008/9366-11508 sayılı ilamı ile;
    (…Dava özürlü 1957 doğumlu Aynur Özel hakkında fiziksel, cinsel, duygusal istismara açık olduğundan bahisle 2828 sayılı Yasa uyarınca koruma kararı verilmesine ilişkindir.
    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/1-c maddesi uyarınca görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. İşin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir…)
    gerekçesiyle oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ  EDEN  : Davacı vekili

       HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Uyuşmazlık, ergin kişi hakkında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 22. maddesine dayalı korunma kararı verilmesine ilişkin istemlerde görevli mahkemenin aile mahkemesi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    T.C. Anayasasının 136 ve 142. maddelerinde, mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez yada değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir (5.12.1977 gün 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı gerekçesinden).
    Bilindiği üzere, Medeni Yargılamada ilk derece mahkemeler, genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ayrılmışlardır.
    Öncelikle genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti üzerinde durulmasında yarar vardır.
    Genel mahkeme ile özel mahkeme arasındaki ilişkinin bir görev ilişkisi olduğu ve görevle ilgili kuralların kamu düzenine ilişkin bulunduğu konusunda öğreti ve uygulamada duraksama yoktur.
    Genel Mahkemelerin bakacakları davalar belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olup, aksi belirtilmedikçe, Medeni Yargılama Hukukuna giren her türlü işe bakmakla görevlidirler. Açık kanun hükmü ile özel mahkemelerde görüleceği belirtilmemiş olan bütün davalar genel mahkemelerin görevine girer (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 2001 Cilt 1 S.164).
    Buna karşın özel mahkemeler, belirli kişiler arasında çıkan veya belirli uyuşmazlıklara bakmakla görevlidir. Eşdeyişle özel mahkemeler özel yasalarla kurulmuş olup, özel yasalarında belirtilen davaları yürütür.
    Genel mahkemelerin kuruluşunda olduğu gibi özel mahkemelerin (veya ihtisas mahkemelerinin) kuruluşu da mutlaka ayrı (özel) bir kanun hükmü ile düzenlenir. Özel mahkemelerin kuruluşunun tabii hakim ilkesine aykırı düşmeyeceği Anayasanın 37. maddesinde belirtilmiştir.
    Türk Medeni Yargılama Hukukunda özel yasalarla kurulmuş özel mahkemeler; İş Mahkemeleri (5521 sayılı Kanun), Kadastro Mahkemeleri (3402 sayılı Kanun), Tüketici Mahkemeleri (4077 sayılı Kanun), Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemeleri (551 sayılı KHK m.146, 554 sayılı KHK m.58, 555 sayılı KHK m.30, 556 sayılı KHK m.71, 5846 sayılı Kanunun 21.2.2001 gün ve 4630 sayılı kanunla değişik 76 maddesi) ile 09.01.2003 tarihinde kabul edilen ve 18.01.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile kurulan Aile Mahkemeleridir.
    Aile Mahkemelerinin kuruluşuna dair 4787 sayılı Kanunun 1. maddesinde “Amaç ve Kapsam” başlığı altında;
    “Bu Kanunun amacı, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir.
    Bu Kanun, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsar.”
    Hükmüne;
    Yine 4. maddesinde de “Aile Mahkemelerinin Görevleri” başlığı altında;
    “Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler:
    1. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (Ek ibare: 14/04/2004-5133 s.k. 2.mad.) Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,
    2. 20/05/1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi,
    3. Kanunlarla verilen diğer görevler.”
    Düzenlemesine yer verilerek aile mahkemelerin görevi düzenlenmiştir.
    Maddede hariç tutulan Üçüncü Kısım ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 396 ilâ 494 maddelerini içermektedir.
    Uyuşmazlığın çözümünde sosyal hizmet kavramının da incelenmesine gerek bulunmaktadır.
    Buna göre, sosyal hizmetler, insanların kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi ve manevi sosyal yoksunluklarının giderilmesi ve ihtiyaçlarının karşılanmasında, insanların kendilerine daha yeterli hale gelmelerinde ve başkalarına bağımlı olma hallerinin önlenmesinde, aile ilişkilerinin güçlenmesinde, birey, aile, grup ve toplumların sosyal işlevlerini başarıyla yerine getirmelerinde yardımcı olmak; insanların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen koruyucu-önleyici, iyileştirici-rehabilite edici, değiştirici-geliştirici nitelikteki sistemli ve düzenli faaliyet ve programlar bütünüdür.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 366. maddesi uyarınca korunmaya muhtaç kişilerin bakımı, bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır.
    2828 sayılı Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanuna göre ise, korunmaya muhtaç çocuk, özürlü, bakıma muhtaç özürlü ve muhtaç yaşlılar koruma kapsamında bulunmakta olup, korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü ve yaşlılar ile sosyal hizmetlere muhtaç diğer kişileri tespit ve incelemekle Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu görevlidir.
    07.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Özürlüler Ve Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile Türkiye’de bakım hizmetlerinin sunumu Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu Kanunun 30. maddesi ile 2828 sayılı Kanuna eklenen ve 5579 sayılı Kanunla değişikliğe uğrayan Ek 7. madde ile sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmayan bakıma muhtaç özürlülerden ailesini kaybetmiş olanlar ile ailesi ekonomik veya sosyal yoksunluk içerisinde bulunanlara bakım hizmetinin resmi veya özel bakım kurumlarında ya da ikametlerinde verilmesi hükme bağlanmıştır. Bu uygulamaya istinaden özürlü bireyler arasındaki ayrımı ortadan kaldırmak ve daha geniş kapsamlı hizmet verebilmek amacıyla 5579 sayılı Kanunun 2. maddesi ile sosyal güvenlik kurumlarına tabi olanların da bakım hizmetinden yararlanması hükme bağlanmıştır.
    Bu Kanun uyarınca, bakıma muhtaç özürlü; özürlülük sınıflandırmasına göre resmi sağlık kurulu raporu ile ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden, günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olan kişiyi ifade eder.
    Korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, özürlü ve yaşlıların tespiti, bunların korunması,bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamak üzere gerekli hizmetleri yürütmek kuruluş amaçları arasında yer alan SHÇEK tarafından bakıma muhtaç özürlülere evlerinde veya kurumda bakım hizmeti verilmektedir.
    Bu amacın yerine getirilebilmesi yönünde Kuruma koruma kararı talebinde bulunabilme görev ve yetkisi verilmiştir. 2828 sayılı Kanunun Korunma Kararı başlıklı 22. maddesinde ;
    “…Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır. Bu karar için gerekli belgeler Kurumca düzenlenir ve ilgili mahkemeye gönderilir…” düzenlemesine yer verilmiş ayrıca korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç sakat, yaşlı ve diğer kişilere ilişkin 26. maddesinde ise; “…Korunmaya, bakıma, yardıma muhtaç aile, özürlü, yaşlı ve diğer kişilerin tespiti, incelenmesi ve bunların sosyal hizmetlerden yararlandırılmasına ilişkin esaslar… için yönetmelikle düzenleme yapılacağı"  belirtilmiştir.
    Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, A.Ö hakkında sosyal hizmet uzmanınca düzenlenen rapora göre, 1957 doğumlu A.Ö ’nin, tüm vücut fonksiyon kayıp oranının % 70 ve ağır derecede özürlü olduğu, evliliğinden bir oğlu olduğu ancak annesi ile ilgilenmediği, maruz kaldığı cinsel saldırı sonucu doğan ve altı yaşında bulunan çocuğun davacı Kurum bünyesinde bulunduğu bu nedenle tek başına yaşadığı ancak öz bakımını gerçekleştiremediği, fiziksel, cinsel ve duygusal istismara açık olduğu, bakım merkezinde tertibi ve korunma altına alınması gerektiği sonucuna varılmış, davacı Kurum tarafından anılan rapora istinaden A.Ö hakkında koruma altına alınma kararı verilmesi talep edilmiştir.
    Talebin dayanağı 2828 sayılı Kanunun gerek 22. gerekse 26. maddelerinde görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olacağı gösterilmemiş ise de korunmaya muhtaç özürlünün bakımının sağlanması için koruma kararı verilmesi talebinin ve davacı SHÇEK’nun muhtaç özürlünün bakımına ilişkin sorumluluğunun 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 366. maddesinden kaynaklanması ile bakım görevinin 2828 sayılı Kanun ile Kuruma verilmiş olması karşısında talep konusunun hukuki nitelikçe aile hukuku hükümleriyle sıkı sıkıya bağlantılı olduğu açıkça görülmektedir. 
    Öte yandan 4787 sayılı Kanunun 6/1-b maddesi uyarınca Aile Mahkemeleri, görev alanına giren konularda, yetişkinler hakkında yasanın 6/1-c maddesinde belirtilen; sosyal hizmet kurumlarına, huzurevlerine veya benzeri yerlere yerleştirme şeklindeki tedbirleri alabileceklerinden koruma kararı talebi ile ilgili davalar Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır.
    Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında, bakıma muhtaç ergin özürlü hakkında koruma kararı verilmesi taleplerinde Aile Mahkemeleri görevlidir. Mahkemece işin esasına girilerek uyuşmazlığın karara bağlanması ve aynı ilkelere işaret eden bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2010 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi