Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24636 Esas 2019/9125 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK.’nın 155/2, 62/1, 52/2, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet


Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın .... Oto Yıkama isimli işyerinde çalıştığı, müşteki tarafından kendisine yıkayıp getirmesi için teslim edilen .... plakalı otomobili yıkadıktan sonra katılandan bir saatliğine kullanması için istediği ve katılanın da müsaade ettiği ancak sanığın aracı iade etmesi gerekirken iade etmeyip akşam şahsi işlerinde kullandığı ve maddi hasarlı kaza yaptığı, böylece sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Müşteki tarafından kendisine yıkayıp getirmesi için teslim edilen .... plakalı otomobili yıkadıktan sonra katılandan bir saatliğine kullanması için istediği ve katılanın da müsaade ettiği ve sanığın aracı katılana iade etmeme şeklinde gerçekleşen eyleminde, suça konu aracın sanığın ifa ettiği bir hizmet veya meslek dolayısıyla kendisine tevdi ve teslim edilmemiş olması sebebiyle TCK"nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği gözetilmeksizin, suç vasfında hataya düşülerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.