Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3770
Karar No: 2017/9184
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/3770 Esas 2017/9184 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/3770 E.  ,  2017/9184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kural olarak dava hakkı, o hakkın sahibi olan kimseye aittir. Başvuru tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan HMK"nun 71. maddesinde, dava açmaya ehil olan kişinin davasını bizzat yahut atayacağı vekil aracılığıyla ikame ve takip edeceği açıklanmıştır. Anılan hüküm uyarınca hak sahibi davayı bizzat açabileceği gibi vekil aracılığıyla da açabilir. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35.maddesine göre de, dava açmak hakkının yalnız baroya kayıtlı avukata ait olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; borçlu şirketin kaydının 08.10.2015 tarihinde Ticaret Sicilinden resen silindiği ve tescil ve ilan edildiği bildirilmiş olup, dava tarihi itibari ile borçlu şirketin Ticaret Sicili"nden terkini sağlandığından, terkinle beraber tüzelkişiliği sona erdiğinden, tüzelkişiliği sona eren şirketin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, münfesih tüzel kişiliğin gerek yargıda gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmek olanaklı değildir. Borçlu şirketin dava açma ehliyeti ve dava açma konusunda vekalet ehliyeti yoktur, bu nedenle icra mahkemesinde şikayette bulunma, borca itiraz etme yetkisi bulunmamaktadır.
    HMK"nun 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1.fıkrasının (e) bendinde; “dava takip yetkisine sahip olunması”na yer verilmiştir. Aynı Kanunun 115/1 ve 2. maddesinde de; “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenlemesine yer verilmiştir.
    HMK"nın 115/3. maddesinde ise; dava şartı noksanlığı, mahkemece davanın esasına girilmesinden evvel fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ancak hüküm anında noksanlık giderilmiş ise, başlangıçtaki dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın usulden reddedilemeyeceği belirtilmektedir.
    Yukarıda belirtilen hususlar icra mahkemesinde dava açma ehliyeti ile ilgili olup, icra takibi başlatma yönünden ise: takip tarihi itibari ile de borçlu şirketin terkini sağlanmış olduğundan, tüzelkişiliği sona ermiş olup, 6102 sayılı TTK"nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür; bu bentte, “... Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir...” düzenlemesine yer verilmiştir.
    6102 sayılı TTK"nun 547. maddesinde de; Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri belirtilmiştir. Dolayısıyla, tasfiyesi tamamlanıp ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuk alemindeki varlığı sona eren (münfesih) şirketin takibin tarafı olmak ehliyeti de bulunmamaktadır. Ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında takip işlemlerine başlanması ve yürütülmesi tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkündür.
    Somut olayda, borçlu şirketin dava takip yetkisi olmadığı alacaklı tarafça ileri sürülmüş, yargılama boyunca mahkemece fark edilmemiştir. Bu durumda, mahkemece HMK"nın 115. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle istemin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi