14. Hukuk Dairesi 2016/15717 E. , 2017/7141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 02.04.2014 tarihli dilekçesi ile, davacının davalı şirketten kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden 262 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda zemin kat 13 C no"lu bağımsız dükkanı inşaat halinde iken, 27.04.2008 tarihinde (harici sözleşme) ile 35.000,00 TL bedelle satın aldığını, 5.000 TL"sini peşin ödediğini, geri kalan kısmının ise dükkanın teslim tarihi olan 22.05.2009 tarihinde ödediğini, ancak davalıların taşınmazın tapuda devrini yapmadıklarını, davalı ... şirketi ile davacı arasında 11.04.2011 tarih, 8572 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, ancak davalının şimdiye kadar sözleşme gereğini yerine getirmediğini, 262 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda zemin kat 13 C no"lu dükkan cinsli ve 04.03.2008 tarihinde kat irtifakı tesisi ile diğer davalı arsa sahibi ... adına olan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; anılan dükkanın keşif raporunda tespit edilen değeri üzerinden harcın tamamlandığı 27.04.2016 celsede belirtilmiştir.
Davalı arsa sahibi ..."ın avukat olmayan vekili 21.04.2014 tarihli cevap dilekçesinde tapu kaydının devredilmek istenmemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, taşınmazın diğer davalı ... Elektrik Mühendislik Ltd. Şti. tarafından davacıya satıldığından haberi olmadığını, aralarındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden de bir bilgileri olmadığını, arsa sahipleri (... ile dava dışı ...) ile diğer davalı ... Elektrik Mühendislik Ltd. Şti. arasında 22.06.2007 tarihinde kat karşılığı inşaat (ve 07.08.2007 tarihli temlik) sözleşmesi yapıldığını ve genel iskan alındığında dairelerin tapuda devir işleminin yapılacağını, kendisinin bilgisi ve onayı olmadan, yüklenici tarafından satış yapıldığını, davacının taşınmazı 2009 yılından bu yana kiraya verdiğini ve mahrum kaldığı bir kira geliri de olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı yüklenici ... Elektrik Mühendislik Ltd. Şti. vekili 25.03.2015 tarihli cevap dilekçesiyle, davalı şirket ile diğer davalı ... arasında 22.06.2007 tarihinde imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde; zeminde kuzeyden geçen doğu-batı yoluna kuzey cepheli 25 m2 dükkan ile 2. kat, 7. kat ve 8. kattaki dairelerin arsa sahiplerine ait olacağı, diğer iş yerleri ve dairelerin yükleniciye ait olacağının belirtildiği, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak binayı inşa edip tamamladığını, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, dava konusu edilen taşınmazın tapuda diğer davalı arsa sahibi adına kayıtlı olduğundan, devir işlemini gerçekleştirmesi gereken kişinin de diğer davalı olduğunu, davacının taşınmazı teslim aldığı 2009 yılından bu yana ve halen kiraya vermekte olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Keşifden sonra davalı şirket vekili vermiş olduğu dilekçede dava konusu 13 nolu bağımsız bölümün inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahibine isabet ettiğini, bu nedenle davalı şirketten talep edilemeyeceği gibi 11.04.2011 tarih 8572 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile davacıya yükleniciye isabet eden 10 numaralı bağımsız bölümün satılmış olduğunu, ancak 10 numaralı bağımsız bölümün tapusunun halen yükleniciye verilmediğini, tüm edimlerini yerine getirerek arsa sahibine ait taşınmazları teslim ettiğini ve arsa sahipleri tarafından kullanıldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dosya içine getirtilen tapu kayıtlarının incelenmesinde, 262 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda zemin kat 13 C numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına kayıtlı olduğu, tapuda da dükkan vasfında olduğu ve tüm parsel üzerinde 04.03.2008 tarihinde kat irtifakının kurulduğu saptanmıştır.
Mahkemece, 22.06.2007 tarih, 28337 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davalı şirketin yüklenici olarak kendilerine isabet eden 262 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda zemin kat 10 numaralı bağımsız bölümü, 10.000,00 TL bedelle davacıya satmayı taahhüt ettiği, davacının da bu bağımsız bölümü almayı vaat ve kabul ettiği, davacının davaya konu ve talep ettiği taşınmazın ise, 262 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazda zemin kat 13 C numaralı
bağımsız bölüm olduğu, yapılan 01.07.2015 tarihli keşif, fen ve inşaat mühendisi bilirkişi raporunda her iki bağımsız bölümün birbirinden farklı olduğu, her ne kadar davacı vekilince 16.03.2016 tarihli oturumda, müvekkiline satılan yerin 13 numaralı bağımsız bölüm olduğunu; ancak, sözleşmede yanlışlıkla 10 numaralı bağımsız bölümün yazıldığını belirtmiş ise de, noter tarafından düzenleme şeklinde yapılan 11.04.2011 tarih, 08572 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aksinin ispat edilemediği, davacının dava konusu ettiği 13 numaralı bağımsız bölüme ilişkin satış vaadi sözleşmesinin de olmadığı, bu haliyle tapu iptal ve tescil şartlarının oluşmadığı gibi, taşınmaz bedelinin davacıya verilmesine de karar verilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin ikinci kademedeki dava konusu 13 numaralı dükkan cinsli taşınmaz ile ilgili tazminat talebi yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili satış vaadi sözleşmesinde 10 numaralı dükkanın yazılmasından haberdar olmadığını 13 numaralı dükkanı 27.04. 2008 tarihinde haricen satın aldığını, bedelini ödediğini ve 2009 yılından beri de kiraya verdiğini, devir konusundaki ısrarı nedeniyle ... Şirketinin kendisiyle ancak 11.04.2011 yılında satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davacının 2008 yılında satın ve teslim aldığı ve kiraya verdiği dükkan ile ilgili satış vaadi sözleşmesini davalı şirket yetkilisine güvenerek okumadan imzaladığını; ancak, dava konusu 13 numaralı dükkan cinsli taşınmazın davacıya 2008 yılından itibaren satılıp teslim edildiğini, 10 numaralı dükkan cinsli bağımsız bölümün ise aynı sırada ve komşu olup, davalı şirket tarafından 2009 yılından beri kiraya verildiğini ileri sürmüş; davalı şirket, itiraz etmemiştir. Bu nedenle davalı yüklenici şirketin inşaat sözlemesine göre arsa sahibine isabet eden 13 numaralı bölümü davacıya satıp teslim etmek ve bedelini tahsil etmek suretiyle kötüniyetli davranmış olduğundan (6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu (Yeni) m.114/2, Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır.), dava konusu 13 numaralı bağımsız bölümün rayiç bedelinin hesaplanıp, davacıya tazminat olarak verilmesi gerekir. Bu durumda yükleniciye isabet eden 10 numaralı bağımsız bölümün tapusu davacıya devredilmiş ise aradaki fark bedelinin davalı yüklenici şirket tarafından tazmin edilmesi gerekir. Öte yandan, diğer davalı arsa sahibi vekili avukat olmadığından beyanı davalı arsa sahibi yönünden bağlayıcı olmayacağından, davacının ikinci kademedeki tazminat isteminin davalı yüklenici şirket yönünden de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.