16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15159 Karar No: 2017/1228 Karar Tarihi: 28.02.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15159 Esas 2017/1228 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/15159 E. , 2017/1228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 122 ada ... parsel sayılı 512.96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, “6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısı bulunamadığından Hazine adına tespiti yapıldığı” şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın ........2016 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokisinde (B) harfi ile gösterilen 231.94 metrekare yüzölçümlü bölümünün davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-.../.... maddesi 6831 sayılı Orman Kanunu"nun .... maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle kadastrosunun yapılacağını belirtmiştir. Gayrimenkul hukukumuzda kullanıma ilişkin olarak “zilyetlik” kavramı kullanılmakta iken Ek-.... maddede “fiili kullanım” kavramı kullanılmış ve bundan ne anlaşılması gerektiği açıklanmadığı gibi, herhangi bir kullanım süresi de öngörülmemiştir. Ancak Yargıtay uygulamasında fiili kullanımın, ekonomik amaca uygun bir kullanım olması gerektiği ve zilyetliğin en azından taşınmaz üzerinde fiili hâkimiyet sağlamaya yetecek bir süreyi içermesi gerektiği kabul edilmektedir. Bu açıklamalar karşısında somut olay incelendiğinde; mahallinde yapılan ........2016 tarihli keşif sonucu düzenlenen orman ve fen bilirkişilerin müştereken düzenlediği ........2016 tarihli raporda; çekişmeli taşınmazın 70 derecelik bir eğime sahip olduğu, üzerinde bir kaç meşe ve incir ağacı bulunduğu, davacıya ait kanalizasyon borularının geçtiği, bunun dışında boş arsa niteliğinde olduğu ve bundan başka fiili bir kullanım olmadığı belirtilmiştir. Taşınmazın eğim durumu ve bilirkişi raporunda yer alan fotoğraflar ile meşe ve incir ağaçlarının kendiliğinden yetişebilen ağaçlar olduğu birlikte değerlendirildiğinde yasanın öngördüğü anlamda fiili bir kullanım olmadığı anlaşıldığı gibi kanalizasyon borularının davaya konu yerden geçmesinin de ekonomik amaca uygun bir kullanım olduğundan bahsedilemez. Hal böyle olunca, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça dava dışı komşu ... parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kullanıldığı şeklindeki hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.