Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4232
Karar No: 2021/1967
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4232 Esas 2021/1967 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4232 E.  ,  2021/1967 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptali ve tescili talebinin 16 numaralı bağımsız bölüm yönünden kabulüne, 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden reddine, 5 numaralı bağımsız bölümün satış ve dava tarihi itibariyle rayiç değeri olan 400.000,00 TL"nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .. .. ve .. .."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin ve davalı ... (davalı.... ...da istinaf talebinde bulunmuş ancak istinaf harcı ve masraflarını yatırmadığı gerekçesi ile ek karar ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir) istinaf başvuruları üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.04.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... ile diğer temyiz eden dahili davalı .... vekili Avukat ...., dahili davalı .. .. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacı..., 2258 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 16 numaralı bağımsız bölümü ile 1048 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümünü satması için davalı damadı ...u vekil tayin ettiğini, ancak ... vekalet görevinin kötüye kullarak taşınmazları akrabası olan davalı ...’a temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazların el değiştirmesi nedeniyle yeni maliklerin davaya dahil edilmesini ve bedel talepleri de olduğu için mevcut davalıların davalı sıfatlarının devam etmesini talep etmiş, 22.03.2017 tarihinde de dava konusu 241.750,00 TL alacağını .. ..’e temlik etmiş, davaya da ..., devam etmiştir.
Davalı ..., davalı ... kuzeni olduğunu, dava konusu taşınmazları ... borçları nedeniyle üzerine alamadığını ve geçici olarak kendisine temlik edilmesini istediğini, taşınmazların alımı için bedel ödemediğini, davanın haklı olduğunu belirterek davanın kendisi yönünden reddini savunmuştur.
Davalı..., taşınmazı aldığında üzerinde tedbir bulunmadığını, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescili talebinin 16 numaralı bağımsız bölüm yönünden kabulüne, 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden reddine, 5 numaralı bağımsız bölümün satış ve dava tarihi itibariyle rayiç değeri olan 400.000,00 TL"nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .. .. ve .. .."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin ve davalı ... (davalı ...da istinaf talebinde bulunmuş ancak istinaf harcı ve masraflarını yatırmadığı gerekçesi ile ek karar ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir) istinaf başvuruları üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; .. ..’nun...,. Noterliğinin 14.06.2016 tarih ve ..., yevmiye numaralı vekaletnamesi ile dava konusu 16 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin satışı yetkisini içerir şekilde davalı .. .."ı vekil tayin ettiği, ... da anılan vekaletname uyarınca taşınmazları 12.07.2016 tarihinde davalı .. ..’a temlik ettiği, ...’un 16 numaralı bağımsız bölümü 07.03.2017 tarihinde vekil... aracılığı ile dahili davalı ..., ...,.’a devrettiği, 16 numaralı bağımsız bölüme 16.08.2016 tarihinde davalıdır şerhi konulduğu, ...’un 5 numaralı bağımsız bölümü ise 01.07.2016 tarihinde dahili davalı .. ..’a temlik ettiği, .. ..’in önce eldeki davaya müdahil olarak katılmayı talep ettiği, 17.11.2016 tarihli celsede ...,"in davacı yanında feri müdahil olarak davaya kabulüne karar verildiği, .. ..’nun ..., Noterliğinin 22.03.2017 tarihli ve ..., yevmiye numaralı alacağın devri senedi ile eldeki davadaki 241.750,00 TL alacağını S.. K.."e temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddeleri gereğince taşınmazların intikallerinin resmi senet ile yapılacağı düzenlenmiş olmakla, taşınmazın aynına ilişkin davanın da adi nitelikteki alacağın temliki sözleşmesi ile devri mümkün değildir. Somut olayda, temlik alan Sadettin’in dayandığı alacağın temliki sözleşmesi de 241.750,00 TL alacağın devrine ilişkindir.
Hal böyle olunca, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca bahse konu alacağın devri sözleşmesi ile dava konusunun devrinin mümkün olup olmadığının, bunun sonucu olarak da alacağı temlik alan ...,in davacı yerine geçip geçmediğinin usulünce tespitinden sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların, değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenden dolayı 6100 sayılı HMK’nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekilleri için 3.050.00."şer TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla ile karar verildi.
- KARŞI OY -
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Bilindiği gibi; alacağın temliki bir borç ilişkisinden doğan alacak hakkının tamamının veya bölünebilir nitelikte ise bir kısmının, devreden ve devralan arasında gerçekleştirilen hukuki muamele ile devredilmesidir. Davacı Mutlu, 22.03.3017 tarihli alacağın devri senedi ile eldeki davadaki alacağını ......,"e temlik etmiş, davaya ..., devam etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki 22.03.2017 tarihli sözleşme, 6098 sayılı TBK"nun 183 vd. maddelerinde öngörülen "alacağın devri niteliğinde kabul edilemez. Anılan yasal düzenlemelerde öngörülen ve devri mümkün olan hak bir alacağa ilişkindir. Oysa eldeki davada yapılan devrin koşulların gerçekleşmesi halinde mülkiyetin nakline ilişkin olduğu açıktır. Böylesine taşınmazların mülkiyetinin devrini öngörecek nitelikte yapılan devrin sözleşmesinin yasal olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Tazminat (bedel) isteği yönünden dahi temlik konusu hak mülkiyet hakkından kaynaklanmakta olup TBK"nda tanımlanan alacağın devrine konu olamaz. Temlik alan Sadettin"in davada yasal açıdan sıfatının varlığı kabul edilmez. Zira bu husus Dairenin yerleşmiş içtihatlarında da görülebilir. (Yargıtay 1.H.D. 2016/3801 E, 2019/759 K., Yargıtay 1.H.D. 2016/17008 E, 2000/308 K., Yargıtay 1.H.D. 2016/17780 E, 2017/3952 K. ve Yargıtay 1.H.D. 2013/20540 E, 2014/15600 K.)
Hal böyle olunca davanın davacı ..., huzurunda görülerek, dava şartlarından olan taraf teşkilinin sağlanması ve hasıl olaca sonuca göre karar verilmesi gerekirken..., huzurunda görülerek onun adına hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Çoğunluğun bozma gerekçesine açıkladığım nedenlerle katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi