Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2537
Karar No: 2017/3648
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2537 Esas 2017/3648 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/2537 E.  ,  2017/3648 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.03.2017 gün ve 2017-1892 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20/03/2017 gün ve 2017/17634 KYB sayılı ihbarnamesi ile;
    Mühür bozma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/849 esas, 2016/1821 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/01/2017 tarihli ve 2017/47 değişik iş sayılı kararının "Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2013/15 sayılı ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12/09/2013 tarihli ve 2012/28099 esas, 2013/22065 sayılı ilamlarında, mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği hallerde dahi itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceğinin belirtildiği,
    Benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlali durumunda, anılan suçun oluşmayacağı cihetle, somut olayda, özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş."ne 28/01/2009 tarihinde devredilmesi ve sanığın da mühür bozma eylemini 18/09/2014 tarihinde gerçekleştirmiş olması karşısında, sanığın üzerine atılı mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet kararı olmadığı gibi, davayı esastan sonuçlandıran bir hüküm de değildir. Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında belirtildiği gibi, bu karar “koşullu bir düşme kararı” niteliğinde olup, CMK’nun 231. maddesinin 10 ve 11. fıkraları uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, kamu davası aynı Yasanın 223. maddesi uyarınca düşürülecek, aksi halde ise açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz vaki olduğunda, merciince ne şekilde inceleme yapılacağı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.04.2009 gün ve 2009/64 Esas, 2009/83 karar sayılı içtihadında açıklanmıştır. Buna göre; itiraz mercii, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin koşullarının (suça ve sanığa ilişkin) olup olmadığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında hukuka aykırılık (denetim süresinin doğru belirlenip belirlenmediği, denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmiş ise, belirlenen yükümlülüklerin yasada düzenlenen yükümlülüklere uygun olup olmadığı) bulunup bulunmadığı yönünden inceleme yapacaktır. İtiraz merciinin, suçun sübutu ve nitelendirilmesi gibi esasa ilişkin hususlarda değerlendirme yapması olanaklı olmadığı gibi açıklanmayan mahkûmiyet hükmü içeriğindeki hukuka aykırılıkları da denetlemesi mümkün değildir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 gün ve 2012/10-534, 2013/15 sayılı kararında ise, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz vaki olduğunda merciince, 5271 sayılı CMK"nun 267-271. maddeleri uyarınca hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
    Açıklanan kararlarda, itiraz merciince yapılacak şekli incelemenin kapsamı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bununla birlikte, esasa müessir incelemenin çerçevesinin belirlenmesi gerekmektedir.
    5271 sayılı CMK"nun 231/5 fıkrasında, sanığa “yüklenen suçtan” dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise, mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceğinin öngörülmüş olması karşısında; merciin öncelikle, sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanıp tanımlanmadığını incelemesi gerekmektedir. Kanunun lafzında "yüklenen suçtan" dolayı yapılan yargılamadan bahsedilmiş olması nedeniyle sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanması zorunludur. Bunun gibi, kanunda suç olarak tanımlanan eylemin cezası da, hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları içerisinde kalmalıdır. Vasıflandırmada hata yapılmak suretiyle uygulanma imkanı bulunmayan suçlar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi de merciin inceleme kapsamı içinde kabul edilmelidir. Esasen her iki inceleme bir yönüyle esasa müessir olarak kabul edilebilirse de, kanunun lafzı karşısında bu incelemenin aynı zamanda, şekli bir inceleme olduğunu söylemek mümkündür. Aksinin kabulü, kanunda suç olarak tanımlanmayan, tanımlanıp da kapsam dışında kalan eylemler için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ve bunun da herhangi bir incelemeye tabi tutulmaması sonucunu doğuracaktır ki, bu kanun koyucunun öngördüğü bir sonuç değildir.
    Bunun dışında, merciin, suçun sübutu ya da ceza miktarı itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları içerisinde kalan eylemin vasıflandırması ile ilgili bir değerlendirme yapması mümkün değildir. Zira, bu tür aykırılıklar hükmün açıklanması durumunda temyiz ya da kanun yararına bozma yasa yollarının konusunu oluşturacaktır.
    İncelenen dosyaya göre; 18.09.2014 tarihli mühür bozma tutanağına konu 05.08.2014 günlü mühürleme işlemini gerçekleştiren katılan EnerjiSa Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi"nin mühürleme tarihinden önce 28.01.2009 da özelleştirilmesi karşısında; lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırılık oluşturan ancak suç teşkil eden bir yönü bulunmayan sanığın eyleminin TCK"nın 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturmayacağı değerlendirildiğinden ihbarnamedeki kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2016 gün ve 2016/849 E., 2016/1821 K. sayılı hükmünün CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibariyle oluşmadığından sanığın beraatine, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi