11. Hukuk Dairesi 2016/853 E. , 2017/3433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2014 tarih ve 2012/443-2014/698 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan muhtelif tarihlerde kredi kullandığını ve kredileri ödediğini, müvekkilinden kredilerin ödenmesi sırasında sözleşme ve yasaya aykırı şekilde tahsilatlar yapıldığını, davalının kredi borcuna uyguladığı faizlerin fahiş olduğu gibi, temerrütten dolayı erken tahsil ettiği kredilerin faizlerini de düşerek tahsilat yapması gerekirken sanki vadesinde ödeniyormuş gibi müvekkilinden yaklaşık 20.000,00 TL fazla faiz tahsilatı yapıldığını ayrıca, dosya ve komisyon masrafı, hesap işletim ücreti, sigorta pirimi adı altında 5.000,00 TL’yi aşan haksız tahsilat yapıldığını, kredilerin teminatı olarak verilen ipoteklerin fekki gerekirken ipotek fek masrafı adı altında talepte bulunulduğunu, bankanın müvekkili tarafından istenilen belgelerin ibrazı için tahsil ettiği 100,00 TL’nin de iadesi gerektiğini ileri sürerek, müvekkilinden yüksek faiz oranları uygulanarak ve vadesinden önce tahsil edilen kredi taksitlerinden dolayı alınan meblağlardan şimdilik 2.000,00 TL’nin, sigorta, hesap işletim ücreti, komisyon adı altında yapılan kesintilerden şimdilik 2.000,00 TL’nin, 100,00 TL operasyon maliyeti ve ipoteklerin tesisi için alınan komisyonların şimdilik 1.000,00 TL’sinin ihtarın tebliğinden itibaren ticari avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin taraflar arasında akdedilen sözleşme ile yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tacir olduğu ve basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacıdan masraf alındığı, ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin davacı tarafından sözleşmenin imzalandığı, davacıdan kullandırılan krediler nedeniyle alınan masrafların kredi tutarları itibariyle makul olduğundan arşiv araştırma ücreti dışında masraf iade talebinin yerinde olmadığı, davacıdan fazla faiz tahsil edilmediğinin de tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle komisyon, dosya masrafı vb. ad altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, kredi sözleşmelerinin tümünün ekleri ile birlikte getirtilmek sureti ile taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde masraf, komisyon alınmasına dair hüküm bulunup bulunmadığı, var ise miktar ya da oran belirtilip belirtilmediği, miktar ya da oran belirtilmiş ise; anılan hükmün sözleşmenin tarafı olan davacıyı kural olarak bağlayıcı nitelikte olduğu, miktar ya da oran belirtilmemiş ise; kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, masraf, komisyon vb. ad altında yapılan kesintilerin miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, bankanın kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintilerin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.