Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/3014 Esas 2014/4696 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3014
Karar No: 2014/4696
Karar Tarihi: 19.03.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/3014 Esas 2014/4696 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/3014 E.  ,  2014/4696 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/10/2013
    NUMARASI : 2009/818-2013/547

    Davacılar S.. Ç.. vd. vekili Avukat E.. K.. tarafından, davalılar E.. A.. vd. aleyhine 26/11/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı A.. U.. açısından reddine, davalı E.. A.. açısından kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Ertuğrul vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem davalılardan A.. U.. açısından reddedilmiş; davalılardan E.. A.. açısından kısmen kabul edilmiş; karar davacılar vekili ve davalılardan E.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Davaya konu edilen olayda, Manavgat Devlet Hastanesi"nde doktor olan davalı E.. A.."ın, nöbetçi olduğu ve doğum için hastaneye yatan davacı E.. Ç.."a müdahale için arandığı halde gelmeyerek, davacının ölü doğum yapmasına neden olduğu iddiasıyla manevi tazminat istemiyle dava açıldığına göre, Anayasanın 129/5. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağından kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın husumetten reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalılardan E.. A.. yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.19/03/2014

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.