14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5153 Karar No: 2017/7136 Karar Tarihi: 03.10.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5153 Esas 2017/7136 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5153 E. , 2017/7136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.01.2014 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına dayanan elatmanan önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, intifa hakkına dayanan el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı ... ili ... ilçesi 8284 parsel 2 nolu bağımsız bölümde intifa hakkı sahibi olduğunu, davalının taşınmazı kullanarak işgal ettiğini, davalının el atmasının önlenmesine, dava konusu taşınmazdan tahliyesine ve taşınmazın tarafına teslimine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- İcra İflas Kanunu m. 30’da “Bir işin yapılmasına mütedair ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya ilamda gösterilen müddet içinde ve eğer müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını tayin ederek işi yapmağı emreder. Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da isterse yapılması için lazım gelen masraf icra memuru tarafından ehlivukufa takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp hükmolunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan borçlunun kafi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır. İlam, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde icra dairesi tarafından ilamın hükmü borçluya aynı müddetli bir emirle tebliğ olunur. Bu emirde ilam hükmüne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim olduğu yazılır. Bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilâm hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilâm hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan, önceki ilâm hükmü tekrar zorla yerine getirilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, yalnızca el atmanın önlenmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken taşınmazın teslimine ve tahliyesine de yönelik hüküm kurulmuş olması İcra İflas Kanunu m.30’a aykırı olup, doğru görülmemiş ise de belirtilen husus, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin sonunda yer alan “ve bu taşınmazdan davalının tahliyesine, taşınmazın davacıya teslimine” kelimelerinin hüküm sonucundan çıkarılmasına, hükmün HUMK"nun 437/8. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.