Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4417
Karar No: 2015/18918
Karar Tarihi: 22.12.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/4417 Esas 2015/18918 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istenmiştir. Mahkeme bu talebi kabul etmiş, ancak bilirkişi raporunda yapılan birkaç hata nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi raporunun hatalı olduğu noktaları belirterek, tarım arazisi olan taşınmazın değerinin tespitinde özellikle 2014 yılı verilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, üretim giderlerinin hesaplanmasında özel bir dikkat gösterilmesi gerektiğini belirten Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla uyumlu olarak kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davaların makul süre içinde sonuçlandırılması gerektiğini ve faiz uygulanması gerektiğini hatırlatmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Kamulaştırma Yasası'nın 15. maddesi, 2942 Sayılı Yasa, 4650 Sayılı Yasa ve Anayasa'nın 35. maddesi, 6459 Sayılı Kanun'un 6. maddesi ve 2942 Sayılı Kanun'un 10. maddesi.
18. Hukuk Dairesi         2015/4417 E.  ,  2015/18918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli .. Köyü 101 ada 106 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası uyarınca bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (dava tarihi) esas tutulur. Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki (2014 yılı) mevkii ve şartlarına (sulu arazi niteliğine) göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin tespitinde, münavebeye alınan ürünlerin 2014 yılına ait dekar başına asgari ve azami verimi ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatlarının esas alınması gerekir. Kural böyle iken ve karar tarihi itibarıyla 2014 yılı verilerinin belirlenmiş olduğu da gözetilmeden 2013 yılına ilişkin resmi verilere göre, enflasyon katsayısı uygulamak suretiyle bedel tespiti,
    Kabule göre de;
    2-Yargıtay uygulamalarına göre, dikkate alınması gereken özel bir neden veya yanlış bulunmadığı takdirde ciddi istatistiki bilgilere dayandığı bilinen gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü ortalama verilerinin (dekar başına verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatı) değerlendirmeye esas alınması gerekir. Şu kadar ki, üretim giderlerinin içerisine tarla kirası, masrafların faiz karşılığı ve genel idari giderler dahil edilmemelidir.
    Somut olayda ise, bilirkişi raporunda, resmi veri listesindeki üretim giderlerini oluşturan unsurlar arasında yer alan masrafların faiz karşılığı, genel idari giderler ve arazi kirası düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Böylece, üretim giderlerini yüksek almak suretiyle taşınmazın net gelirini düşük bulan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,


    3-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye alınan dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre değerlendirme tarihi itibariyle rayiç değerlerini gösterir listenin gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla mahkemece tespit edilen bedelden acele el koyma dosyası ile tespit edilen bedel mahsup edilerek fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden tarihten itibaren, karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiği düşünülmeden tüm bedele faiz uygulanması,
    Doğru görülmemiştir.
    Mahkemece bilirkişi raporunda münavebeye alınan karışık sebze (domates ve biberin) ile buğday ve samanının 2014 yılında dekar başına asgari ve azami verimini, satış fiyatını ve üretim giderlerini gösteren veri listesi ile ağaç rayiç cetveli gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bu verilere göre bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı oluşacak sonuç doğrultusunda idare lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi