Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/30986 Esas 2011/11801 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibinin dayanağı olan ilamda artırılan kamulaştırma bedel farkının 02.01.1996 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden Borçlar Kanunu"nun 113/2.maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği), bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı faizi yukarıda açıklanan niteliğinin belirlenmesinden sonra bu orana göre talep edebilir. İlama dayalı bu istek, icra müdürünün (ilama aykırı) işlemini kapsadığında şikayet süreye tabi değildir.
Anayasanın 4709 sayılı yasa ile değişik 46/son maddesi hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacaklı için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla, henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmaz. Bu oran kararın kesinleşme tarihinden sonrası için hesaplamada dikkate alınacaktır.
Bu durumda, mahkemece dayanak ilamın kesinleşme tarihi sorulup tespit edilmeli, kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun"un 1.maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46.maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilerek sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, Gebze İcra Mahkemesinin 2006/510 Esas ve 2009/652 Karar Sayılı 30.06.2009 tarihli ilamının  08.08.2006 ve 12.10.2006 devresi için %60 faiz oranı esas alınarak oluşturulan rapor hükme esas alınarak 12.10.2006 itibarı ile borç miktarının 104, 294,34 TL olduğunun tespitine karar verilmiş ise de; sözkonusu bu oran belirtilen devreye münhasır olup, icra müdürlüğünce 24.10.2009 tarihli dosya hesabında bulunan faizin belirtilen icra mahkemesi kararından sonraki devreye ilişkin bulunduğu gözetilerek  anılan Anayasal düzenlemeye göre değişen faiz oranları uygulanmak sureti ile (ve takipte istenen %60 faiz oranını da aşmamak kaydı ile) hesaplama yapılması için bilirkişiden rapor alınıp muhtıradaki  işlemiş faiz miktarının yukarıda belirtilen esaslara uygunluğu denetlendikten sonra, bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi ve şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.