18. Hukuk Dairesi 2015/4414 E. , 2015/18917 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/410-2014/648
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrası uyarınca bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün (dava tarihi) esas tutulur. Buna göre tarım arazisi olan dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihindeki (2014 yılı) mevkii ve şartlarına (sulu arazi niteliğine) göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirinin tespitinde, münavebeye alınan ürünlerin 2014 yılına ait dekar başına asgari ve azami verimi ve üretim giderleri ile kg başına toptan satış fiyatlarının esas alınması gerekir. Kural böyle iken ve karar tarihi itibarıyla 2014 yılı verilerinin belirlenmiş olduğu da gözetilmeden 2013 yılına ilişkin resmi verilere göre, enflasyon katsayısı uygulamak suretiyle bedel tespiti,
Kabule göre de;
2-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye alınan dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre değerlendirme tarihi itibariyle rayiç değerlerini gösterir listenin gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
./..
-2-
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla mahkemece tespit edilen bedelden acele el koyma dosyası ile tespit edilen bedel mahsup edilerek fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden tarihten itibaren, karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiği düşünülmeden tüm bedele faiz uygulanması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporunda münavebeye alınan karışık sebze (domates ve biberin) ile buğday ve samanının 2014 yılında dekar başına asgari ve azami verimini, satış fiyatını ve üretim giderlerini gösteren veri listesi ile ağaç rayiç cetveli gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bu verilere göre bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı oluşacak sonuç doğrultusunda idare lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Karşılaştırıldı ZS.