MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında 21/12/2011 tarihinde kurulan hüküm sonrası sanığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 22. Ceza Dairesi tarafından 14/04/2016 günlü karar ile dosyanın iadesi üzerine mahkemesince yapılan araştırma neticesinde müşteki ...’in müşteki kurumu temsile yetkili olmadığı, kurum vekilinin vekaletname ibrazı üzerine vekile gerekçeli kararın tebliğ edildiği, ancak kurum vekilinin dosyasına temyiz dilekçesi ibraz etmemesi nedeni ile müşteki kurumun temyiz talebi bulunmadığı tespit edilerek, sanık temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Müşteki ...’ne ait yer altı kablolarının çalınması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın CMUK 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 12/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.