19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15921 Karar No: 2015/9050 Karar Tarihi: 18.06.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15921 Esas 2015/9050 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/15921 E. , 2015/9050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. ... gelmiş, diğer taraftan kimsenin gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıya satış avansı olarak yapılan ödeme karşılığında mal teslim edilmediğini belirterek, şimdilik 8.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 110.400,79 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ile davacının avans ödemesi nedeniyle alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının davacı adına ihracaat yaptığı yönünde herhangi bir kaydın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacının davalıya yaptığı avans ödemeleri karşılığı malın teslim edilmediği iddiasına dayalı alacak davasıdır. Davacının avans olduğunu iddia ettiği ödemeleri banka havalesi ve çek teslimi suretiyle yapılan ödemelerdir. Havale mevcut bir borcun ödemesi niteliğindedir. Çek de peşin ödeme aracıdır. Yani havale borcun bulunduğuna, çek de malın teslim edildiğine karine teşkil etmektedir. Somut olayda bu karinenin aksini iddia eden davacı iddiasını yazılı delil ile ispat yükü altındadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının davacı adına ihracat yaptığı iddiasıyla dava dışı yabancı şirket adına düzenlediği 06.04.2007, 30.04.2007, 18.05.2007 tarihli 3 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmayıp davalı defterlerinde ise davacıdan alacak olarak kayıtlı bulunmasından kaynaklanmaktadır. Davalı yan, dava dışı yabancı şirket adına düzenlediği faturalar ve gümrük beyannamesine konu malların davacı adına ihraç edildiğini, yabancı şirketin davacıya ödeme yaptığını, davacının da bunun üzerine kendilerine ödeme yaptığını savunmuştur. Yani davacının avans iddiası davalının kabulünde değildir. Davacının avans olduğunu iddia ettiği havale ve çek ödemeleri ihraç edilen mallara ilişkin fatura tarihlerinden sonraki tarihleri içermektedir. Hal böyle olunca, mahkemece havale ve çek ödemelerinin avans niteliğinde olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispat yükü altında bulunduğu gözetilmeden ispat külfetinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
../..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.