10. Ceza Dairesi 2016/2659 E. , 2017/1956 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 07.06.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında mahkûmiyet hükmü verilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/02/2015 tarihli ve 2014/482 esas, 2015/93 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 16/06/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 27.10.2013 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/02/2015 tarihli ve 2014/482 esas, 2015/93 sayılı kararı ile suç tarihi itibariyle sanık lehine olduğu gerekçesiyle 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
2- Kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine mahkemece 07.03.2016 tarihli ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, suç tarihinden sonra yargılama sırasında yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiği, aynı Kanun"un 85.maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7/2.maddesinde "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." şeklinde düzenleme yapıldığı, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 07/10/2015 tarihli ve 2015/16090-6503 sayılı ilamındaki “28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılıKanun’un 191.maddesi ile 6545 sayılı Yasa ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. Maddesi birlikte değerlendirildiğinde, 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 5237 sayılı Kanun’un 191.maddesinde tanımlanan suç nedeniyle hakkında daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanıklar hakkında……hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu, sanıkların geçmiş tarihli işlenmiş ve bu dava konusu olmayan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu nedeniyle verilen tedbir kararlarının sanıklar hakkında geçici 7/2 maddesinin uygulanmasına engel oluşturmayacağı..” şeklindeki ifadelere nazaran, yargılama konusu suç nedeniyle hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan ve iş bu suçu denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlememiş olan sanık hakkında anılan ilâm doğrultusunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/02/2015 tarihli ve 2014/482 esas, 2015/93 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir." hükmü öngörülmüştür.
TCK"nın aynı Kanun"la değişik 191. maddesinin 8. fıkrasında, 188 veya 190. maddelerde tanımlanan suçlardan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun 191. madde kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde, sanık hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verilmesi öngörülmüş; 191. maddenin 9. fıkrasında ise "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır." denmiştir.
Belirtilen hükümlere göre, 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 28.06.2014 itibarıyla TCK"nın 191. maddesinde tanımlanan "kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak" suçu nedeniyle yürütülmekte olan kovuşturma aşamasında, hakkında daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, suçu sabit görüldüğü takdirde, CMK"nın 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; Küçükçekmece 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/02/2015 tarihli ve 2014/482 esas, 2015/93 karar sayı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hükmün 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 18.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.