Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12876
Karar No: 2017/3422
Karar Tarihi: 06.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12876 Esas 2017/3422 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/12876 E.  ,  2017/3422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/1284-2015/1160 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı - karşı davalı vekili ve katılma yolu ile davalı - karşı davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06.06.2017 günü hazır bulunan davalı - karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait emtiayı taşıdığını, davalının satmış olduğu emtianın davalının İngiltere"de bulunan müşterisine teslim edildiğini, ancak navlun bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, davalının navlun bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının takibe haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın % 20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise, müvekkilinin sattığı malların vesaik mukabili ihracat olarak gönderilmek üzere davacı-karşı davalı şirkete teslim edildiğini, taşımaya konu malların ödeme karşılığı teslimat olacak şekilde gerçekleştirilmesi konusunda ilgili talimatların verildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadan malların usulsüz olarak alıcısına teslim edildiğini, müvekkilinin sattığı malların bedelini tahsil edemediğinden zarara uğradığını, zararlardan taşıyıcının sorumlu olduğunu, davacı-karşı davalının uğranılan zararın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, navlun bedelinin mahsubu ile, 27.880,51 TL miktar için yapılan itirazın iptalini, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşımaya ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak e-mail ortamında kurulan bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında taşıtan-satıcının e-mail ortamında mal bedeli ödenmeden malın alıcıya teslim edilmemesine ilişkin talimatın geçerli olup, CMR 21. maddesine göre asıl taşıyıcı olan davacı-karşı davalının alt taşıyıcının gümrük beyannamesinde yer alan vesaik mukabili kaydının varlığına rağmen, mal bedeli ödenmeden malları alıcıya teslim etmiş olmasından dolayı davalı taşıtan-satıcıya karşı sorumlu olduğu, taşımanın yapılması nedeniyle de davacı karşı davalının navlun ücretine hak kazandığı, bu sebeple her iki icra takibine yapılan itirazların haksız olduğu gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı-karşı davalı vekili ile katılma yoluyla davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Davalı-karşı davacı vekili HUMK 432/1 maddesi gereğince süresi içinde temyiz isteminde bulunmamış olmasına rağmen, mümeyyiz davacı-karşı davalı şirket vekilinin karşı davaya yönelik temyizi üzerine HUMK 433. maddesinde öngörülen sürede verdiği dilekçesi ile harcını da yatırarak asıl dava yönünden katılma yolu ile temyiz isteminde bulunmuştur. Bu temyiz isteminin kabulü, mümeyyiz davacı-karşı davalı şirket vekilinin temyiz isteminin kabulüne bağlıdır.
    Yukarıda açıklandığı üzere davacı-karşı davalı şirket vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz istemi bulunmadığından böyle bir temyize katılma yolu ile temyiz de mümkün değildir. Bu itibarla, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı şirket vekilinin karşı davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Karşı davacı dava dilekçesinde, navlun bedelinin mahsubu ile, 27.880,51 TL miktar için yapılan itirazın iptalini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece talep aşımına yol açacak şekilde karşı davanın kabulü ile 31.485,93 TL üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı-karşı davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı şirket vekilinin karşı davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davaya yönelik hükmün resen BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödedikler peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi