10. Ceza Dairesi 2017/956 E. , 2017/1953 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 16/06/2014 tarihinde 2014/273 esas ve 2014/223 karar sayı ile sanıkların zincirleme suçtan mahkûmiyetlerine karar verilmiş, hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 01/12/2014 tarihinde 2014/9523 esas ve 2014/13214 karar sayı ile hükümlerin onanmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında; “5271 Sayılı CMK"nın 139/1.maddesine göre, "soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde hakim ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı" nın kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir."
Turgutlu 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 10.10.2013 tarih ve 2013/899 değişik iş sayılı kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilmişlerdir.
Gizli soruşturmacılar, sanıklardan 24.10.2013 ile 26.10.2013 tarihleri arasında müteaddit defalar uyuşturucu madde satın almışlardır.
Manisa 1. inci Ağır Ceza Mahkemesi, 16.06.2014 gün ve 2014/273-2014/223 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, sanıklar ... ve ..."in; 5237 sayılı TCK".nın 188/3, 43/1, 62, 52/2, 52/4, 53,58/6-7, 63.maddeleri uyarınca, ayrı ayrı 6" şar yıl 8" er ay hapis ve 1.320 ."şer TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, karar vermiştir.
Gizli soruşturmacı tarafından yapılan ilk alım ile, sanıkların satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu belirlenmiş ve delili elde edilmiştir. Buna rağmen gizli soruşturmacının sanıklardan sonraki alımların 5237 sayılı TCK "nın 43/1.maddesinin uygulanmasını gerektirmeyeceği düşünülmektedir.
Bu nedenle, 5237 sayılı TCK"nın 43 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin yerel mahkemenin kabulü yerinde değildir.
Çünkü, gizli soruşturmacı olan görevli, bir suç işlendiğini tespit ettiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarması gerekir. Gizli soruşturmacı tarafından sanıklardan yeniden uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmamalıdır. Bu sebeple, zincirleme suç hükmü uygulanarak sanıklara fazla ceza verilmemesi gerektiği düşünülmektedir.” denilerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükümlerinin bu sebeplerle bozulması istenilmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ
Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi doğrultusunda, Turgutlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 10/10/2013 tarihinde “gizli soruşturmacı” görevlendirilmesine karar verilmiştir. Alıcı görevliler 24/10/2013 tarihinde 20 TL verip sanıklardan 0,81 gram esrar satın almış ancak sanıkları yakalama yoluna gitmemişlerdir. Alıcı görevliler 25/10/2013, 26/10/2013, 04/11/2013, 03/01/2014 ve 07/01/2014 tarihlerinde de sanıklardan uyuşturucu madde satın almışlardır. Alıcı görevlilerin 24/10/2013 tarihinde sanıklardan esrar alması üzerine sanıkların “satmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen daha sonra sanıklardan tekrar uyuşturucu madde almaları hem gereksizdir hem de görevleri kapsamında değildir. Öte yandan, alıcı görevlilerin asıl amacı “uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak” değil, “suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret” olduğundan, gerçek anlamda bir “alım-satım” da söz konusu değildir. Sanıkların hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu ve zincirleme suçun söz konusu olmadığı anlaşıldığından, sanıklar hakkındaki itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D ) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
I) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İTİRAZININ YERİNDE OLDUĞUNA,
II) Dairemizin 01/12/2014 tarihli 2014/9523 esas ve 2014/13214 karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
III) Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık ..."nin adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olduğu anlaşılan mahkûmiyetlerinden en ağır cezayı içeren Turgutlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 2007/312 esas ve 2007/727 karar sayı ile verilen 2 yıl 3 ay hapis cezası yerine, daha az cezayı içeren, Kemalpaşa Asliye Ceza Mahkemesi"nce 2005/157 esas ve 2006/500 karar sayı ile verilen 1 yıl 2 gün hapis cezasının esas alınması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile Sanık ... hakkındaki hükümle ilgili eleştiri ve aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Turgutlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 10/10/2013 tarihinde “gizli soruşturmacı” görevlendirilmesi kararı uyarınca alıcı görevlilerin 24/10/2013 tarihinde 20 TL verip sanıklardan esrar aldığı, alıcı görevlilerin 25/10/2013, 26/10/2013, 04/11/2013, 03/01/2014 ve 07/01/2014 tarihlerinde de sanıklardan uyuşturucu madde satın aldıkları, kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma”nın gerçekleşmediği; böylece sanıkların hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıkların birden fazla kez uyuşturucu madde sattıkları kabul edilerek haklarında suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 18.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.