MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile ... ilçesi, ... beldesinde kain mülkiyeti Hazineye ait 940 parsel sayılı orman vasıflı taşınmazın ... Orman Bölge Müdürlüğünün 15/09/2008 tarihli oluru ile .... A.Ş."ye 10 yıl süre ile piknik ve mesire yeri olarak kiraya verildiğini, bunun üzerine ... 606 sayılı parselde mevcut tatil sitesi tarafından; bahsi geçen otele kıyının ve kumsalın doğal yapısını bozacak şekilde inşaat yapıldığı ve denize geçiş ve kıyı kullanımının engellendiği iddiasıyla ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2009/207 Esas sayılı dosya üzerinden, ... ... ve arkadaşları tarafından ise 2009/171 Esas sayılı dosyası üzerinden men"i müdahale ve kal davası açıldığını, yerel mahkemenin her iki kararda da yapılan keşifler ve bilirkişi raporlarına istinaden bahsi geçen taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle orman tahdidinin iptali hususunda Hazineye ihbarına karar verildiği, ilgili mahkeme kararları, 3621 sayılı Kıyı Kenar Kanunu ve Yargıtay Genel Kurulu kararlarına dayanılarak dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazineye tescil edilmiş olan ... 940 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi altında kalan kısmının öncelikle orman tahdidinin iptali ile kıyı kenar çizgisi altında kalan kısmın kayıt dışı bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Feri müdahil davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, orman tahdidinin ve tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile tescil harici bırakılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1982 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 12/05/1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Arazi kadastrosu ise 14.06.1968 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede 1982 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/10/2017
gününde oy birliği ile karar verildi.