4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8027 Karar No: 2014/4667 Karar Tarihi: 19.03.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/8027 Esas 2014/4667 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/8027 E. , 2014/4667 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/09/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 25.20 TL"sinin davacıya, 480 TL"sininde davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcların bundan mahsubuna 19/03/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava evlilik dışı beraberlik nedeniyle doğan müşterek çocuğa sahip çıkılmaması nedeniyle çocuk için manevi tazminat istemi ile birlikte davacı kadının resmi nikah yapılmadan yaşanan birliktelik sonrası ayrılığa kadar uzanan döneme ilişkin yaşananlar ve sahip çıkılmama nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesi içeriği ve dosya kapsamından davacının 1993 yılından beri davalı ile evli olduğunu bilerek ilişki yaşadığı hatta doğumdan sonra da davalının resmi eşinin bulunduğu evde bir müddet yaşadıkları anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde dahi davacı yan davalının kendisine evlilik vadettiğinden dahi bahsetmemiştir. Dosya içeriğine göre davacı ilişki başlangıcı olarak bildirdiği 1993 tarihinde reşit ve 23 yaşındadır. Kandırılacak durumda olmadığı gibi, iddia ettiği gibi tecavüz olayı varsa da şikayet edecek konumdadır. Aradan 18 yıl geçtikten sonra böyle bir iddia ile dava açması inandırıcı olmadığı gibi iyiniyet kaideleri ile de bağdaşmaz. Bu nedenlerle davacı ... yönünden verilen tazminat kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/03/2014