Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13130
Karar No: 2019/11964
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13130 Esas 2019/11964 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 10 ay hapis cezası verilen sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yapılan itirazın reddine ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay, itiraz mercii'nin sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların var olup olmadığını değerlendirerek karar vermesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu 134/1-1 ve 62, Ceza Muhakemesi Kanunu 231/5 ve 309.
12. Ceza Dairesi         2019/13130 E.  ,  2019/11964 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 134/1-1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/103 esas, 2018/738 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2019 tarihli ve 2019/166 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı yapılan itiraz üzerine, mercii tarafından sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının var olup olmadığına ilişkin olarak ceza miktarı, adli sicil kaydı ve somut zarar bulunmamasına ilişkin sınırlı bir inceleme yapılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararı ile itiraz merciinin sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği yönündeki kararı nazara alındığında, sanık müdafii tarafından verilen 28.05.2014 tarihli itiraz dilekçesinde belirtilen suçun sübutu yönündeki delillerin toplanmadığı, iddia ve savunma tanıklarının dinlenmediği yönündeki esasa ilişkin itirazlar karşısında, mercii Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince işin esası hakkında da inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin koşulların var olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılarak itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 18.09.2019 tarihli ve 94660652-105-37-8992-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.10.2019 tarihli ve 2019/93129 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 22.01.2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında vurgulandığı üzere, sanık müdafiinin, sanığın üzerine atılı özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin itirazı üzerine, itiraz merciince, CMK"nın 231. maddesinde sayılan koşulların bulunup bulunmadığının tespiti yanında, itiraza konu karar hem maddi hem de hukuki yönden değerlendirilerek, hukuka aykırılık saptanması halinde gerekçesi de gösterilmek suretiyle itiraz kabul edilip, yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece CMK"nın 231. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuyla sınırlı ve şekli olarak inceleme yapılıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle maddi olay ve hukuki yönden irdelemeye yer vermeyen yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kastamonu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.2018 tarihli ve 2018/103 esas, 2018/738 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2019 tarihli ve 2019/166 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun
    olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.12.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ:

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı içerisinde öncelikle açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmü bulunmaktadır, diğer karar ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Ayrıca, CMK"nın 231/11. maddesinde denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması hâlinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı kabul edilmiştir. Bu bağlamda mahkemece öncelikle mahkûmiyet hükmü kurulmakta; ancak, bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmekte olup, mahkûmiyete ilişkin kararın sonucunun etkisiz kılınması amaçlanmaktadır. CMK"nın 231/12. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulduğunda, itiraz konusu sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardır. Bu nedenle itiraz mercii tarafından açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmü incelenemez.
    CMK"nın 270. maddesi uyarınca itiraz merci tarafından inceleme ve araştırma yapılabilecek olması, mahkûmiyet hükmü kurulurken suçun sübutu ve nitelendirilmesi bakımından kullanılamaz. İnceleme ve araştırma yetkisi sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin olarak CMK"nın 231. maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığının denetlenmesi amacıyla kullanılabilir. Örneğin mağdurun zararın giderilmediği hâlde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini belirterek yapmış olduğu itirazın incelenmesi sırasında mahkemece zararın giderilip giderilmediğine dair araştırma yapılabilecektir.
    İtiraz mercii tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararla henüz hukuki sonuç doğurmayan, askıda bulunan mahkûmiyet hükmünü esasen inceleme ve suçun sübutu ve nitelendirmesi bakımından kanaat belirtme hakkı verilir ise kararına itiraz edilen ve direnme hakkı dâhi olmayan yerel mahkemece kesin nitelikte olan merci kararı doğrultusunda hüküm kurulacaktır. Bu durum ise CMK"nın 307/3. maddesine göre, Yargıtay bozma kararına karşı Bölge Adliye Mahkemeleri ve ilk derece mahkemesinin direnme hakkı tanınması karşısında, itiraz kanun yolunun temyiz kanun yoluna karşı ayrıcalıklı bir konumda bulunmasına neden olacaktır.
    İtiraz mercii tarafından evrak üzerinde inceleme yapılabildiğinden, itiraza konu karar yönünden yapılacak inceleme de ancak CMK"nın 231. maddesinin objektif koşullarının belirlenmesi ile ilgili sınırlı bir inceleme olmalıdır. Duruşmada kanıtlarla doğrudan temas etme olanağı bulunmayan itiraz merciinin, kanıt değerlendirmesi yaparak, yeni bir hüküm tesis edilmesine karar vermesi, itiraz kurumunun niteliğine aykırı olacaktır. İtiraz mercii tarafından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan, bu karara konu olan ve CMK"nın 231. maddesinin 5. fıkrası uyarınca henüz hukuki varlık kazanmamış olan hükmün değerlendirilmesi, CMK"nın 231 ve 267-271. maddelerindeki düzenlemelere aykırıdır. İtiraz mercii tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, CMK"nın 231. maddenin 6. fıkrasında yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı olarak yapılmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle mercii kararının bu yönde değerlendirilerek, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi görüşüyle çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi