Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4821
Karar No: 2017/3418
Karar Tarihi: 06.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4821 Esas 2017/3418 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/4821 E.  ,  2017/3418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/01/2016 tarih ve 2012/51-2016/33 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ...Holding A.Ş. ve ...San. İşl. Tic. A.Ş. (Birleşerek yeni unvanı ...Holding A.Ş) vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/06/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... Hariç tüm davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların yüksek faiz verileceği, paraların istediği zaman iade edebilecekleri vaatleriyle para topladığını, müvekkilinin bir belge karşılığında 46.928,00 DM para verdiğini, ancak ortak olmadığını, şirket yöneticilerinin dolandırıcılık suçundan yargılandıklarını ileri sürerek, ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, davalı tarafa verdiği 46.928,00 DM "nin karşılığı olan 45.828,35 TL’nin şimdilik 6.500,00 TL"sinin davalı tarafa verildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 27/10/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, talebini 11.267,43 EURO "nun karşılığı 35.943,10 TL’ye çıkarmıştır.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar vekili, zamanaşımı def"inde ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı ile davalı ... İnş. Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş. arasında ortaklık ilişkisi bulunduğunu, TTK 329 ve 405. maddeleri uyarınca hisse bedellerinin davacıya iadesinin mümkün olmadığını, davacının sunduğu belgedeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının ve zamanaşımı def"inin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davalı şirketlerin SPK"ya sunduğu 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar dikkate alındığında davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davacının eda ettiği yemin karşısında davacının ödeme yaptığının kabulü gerektiği, davacının şirket ortağı olduğu, davacıdan daha çok para alınmasına rağmen daha az hisse senedi verildiği, davalı tarafın ortaklığa ilişkin kabul ve ikrar ettiği miktarın mahsup edilmesi gerektiği, davalı şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluğunu gerektirir bir delil bulunmadığı, davalı ... İnşaat Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş"nin unvan değişikliği sonrası ...Holding A.Ş"ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği gerekçesiyle, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ...Ş. yönünden davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının reddine, davanın kısmen kabulü ile toplam 19.902,78 TL"nin davalı ...Ş"den tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar ...Holding A.Ş ve ...San. İşt. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ...Holding A.Ş.) vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkemece verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiş ise de, davacı vekili tarafından verilen 17.05.2017 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden feragat edilmiştir. Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Davacı vekilinin 17.05.2017 tarihli dilekçesi temyiz talebinden vazgeçme mahiyetinde olup sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, davacı yanın temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı şirketler vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu"na kendilerinin verdikleri 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılara ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklemiştir. Her ne kadar davalı şirketler hissedarlararası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlarsa da, SPK"ya sunulan sözkonusu yazı ekindeki listelerin hiçbir dava dosyasına davalılar tarafından sunulmamış olması, 14.09.2000 tarihli SPK denetim raporunda aynı kişiler ve aynı yöntemlerle yurtdışında para toplandığı, bu toplanan paraların davalılar tarafından kayda alındığı, hava yoluyla paraların Türkiye"ye nakledildiği, organize şekilde hareket edildiği şeklinde tespitlere yer verilmesi, yine 09.05.1999 tarihli tutanakta ... Havalimanı Dış Hatlar Geliş kapısında yapılan kontrolde ..."a ait çanta içinde TL, DM cinsi yüksek miktarda para ile altın bilezik gibi emtianın tespit edildiği, ..."un imzalı ifadesinde, ...Şirketi"nin ..."daki temsilcisinin hisse senetlerini sattıktan sonra paraları ve altınları Türkiye"deki ...Şirketi"ne götürmesi amacıyla kendisine teslim ettiğini ifade etmiş olması karşısında davalı şirketlerce ikincil kayıtlar tutulduğunun kabulü gerektiği, yine pek çok emsal dosyaya sunulan davalı ... imzalı mektupta ortaklıktan ayrılmak isteyenlerin üç ay önce bildirmeleri halinde paralarını alabileceklerinin belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde, ...Grubu şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla "Ortaklık Durum Belgesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalıların haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, davalı şirketlerce SPK"ya yazılan 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar ekindeki listeler dikkate alınarak tespit edilen alacağın tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacının şirket ortağı olduğunun kabulü ile sözkonusu listedeki miktarlardan hisse senetlerinin nominal bedeli düşülerek eksik tahsil hükmü kurulması hatalı ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmayıp, açıklanan nedenlerle davalılar ...Holding A.Ş ve ...San. İnşaat. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ...Holding A.Ş.) vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve 6.500,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş, bozmadan sonra 27.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 35.943,10 TL"nin tahsili istenmiştir. Kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün ise de (04.02.1948 günlü, 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre) hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozmadan sonra ıslahın söz konusu olmayacağı nazara alınmadan ıslahla arttırılan meblağa hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı şirketler yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...Holding A.Ş ve ...San. İnş. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ...Holding A.Ş.) vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirketler vekilinin bozmadan sonra ıslahla arttırılan kısma yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan yönden davalı şirketler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp mümeyyiz davalılara verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi