Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/503
Karar No: 2019/11963
Karar Tarihi: 18.12.2019

Şantaj - görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme - kasten yaralama - tehdit - hakaret - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/503 Esas 2019/11963 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/503 E.  ,  2019/11963 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, kasten yaralama, tehdit, hakaret
    Suç Tarihleri : 1- Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçları hakkında: 22/06/2011-27/06/2011
    2- Kasten yaralama suçu hakkında: 23/09/2012
    3- Tehdit suçu hakkında: 04/12/2012-25/02/2013
    4- Hakaret suçları hakkında: 23/06/2011, 4/12/2012-25/02/2013
    Hükümler : 1- Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından dolayı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat
    2- Kasten yaralama suçundan dolayı TCK’nın 86/2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- Tehdit suçundan dolayı TCK’nın 106/1-1, 43, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
    4- Hakaret suçundan dolayı TCK’nın 125/1, 43, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından, kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İddia edilen suç tarihlerinde onsekiz yaşını doldurmuş olup, mahkemeden kendisine vekil tayin edilmesini isteyen ve duruşmanın 14.06.2012 tarihli ilk oturumunda baro tarafından görevlendirilen vekili ile birlikte hazır olup, aynı oturum davaya katılmasına karar verilen mağdur ...’ın, kovuşturma evresinde 14.08.2014 tarihinde ölmesi nedeniyle CMK"nın 243/1. madde ve fıkrası gereğince katılma kararının hükümsüz kaldığı ve baro tarafından atanan vekilin görevinin sona erdiği; ancak, mağdur ... için görevlendirilen vekilin de hazır olduğu 27.01.2015 tarihli oturumda, ölenin yasal mirasçıları olan annesi ... ile babası ... tarafından, ölen oğullarının haklarını takip etmek amacıyla katılma isteminde bulunulduğu ve 17.04.2015 tarihli oturumda da ölenin yasal mirasçılarının davaya katılmasına karar verildiği, kararın tefhim edildiği 08.10.2015 tarihli son oturuma, mağdur ... için görevlendirilen vekilin, katılanlar ... ve ... vekili olarak katıldığı ve aynı oturum hazır bulunan katılanların da “Avukatımız” biçimindeki sözleri ile söz konusu vekil tarafından temsil edilmeleri yönündeki iradelerini açıkladıkları anlaşıldığından, katılanlar ... ve ... adına düzenlenmiş vekaletname ya da adı geçen katılanlar için baro tarafından görevlendirildiğine dair herhangi bir yazı dosyaya ibraz etmeyen vekilin, temyize herhangi bir itirazları bulunmadığı anlaşılan katılanlar ... ve ... adına hükümleri temyiz edebileceği kabul edilerek yapılan incelemede:
    A) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin hukuka aykırı olan kararın bozulması istemine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
    B) Kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, katılanlar vekilinin hükmün hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    C) Şantaj suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılanlar vekilinin, tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    1- Sanık ...’ün, sevgili olma teklifini reddeden mağdur ... tarafından aralarındaki arkadaşlık ilişkisinin sona erdirilmesine öfkelenerek, mağdurla gerek telefonla gerek yüz yüze iletişim kurma çabalarının da sonuçsuz kalmasının ardından, mağdurla aynı binada oturan ve mağdurun kuzeni olan tanık ...’nın telefonuna, mağdurla olan ilişkisini devam ettirmek ve onunla tekrar görüşmek maksadıyla, mağdura iletilmesi kastıyla ve ona iletileceğini bildiği çok sayıda mesaj gönderip, mağdura ulaşamayınca, 22.06.2011 tarihinde; “Şimdi babasını, askerdeki abisini, ... abisini, ... ablasını, Hümeyra ablasını, dayısını arıyorum ve Cd gönderiyorum, bakalım ne yapacaksınız”, 23.06.2011 tarihinde; “Tüm mahallen öğrenecek nasıl bir ibne olduğunu, bakkaldan manava kadar tüm gençler s... için kapında bekliyecek, internette tüm iletişim bilgilerin verilecek, aileni arıyacaklar Serhat diye” biçimindeki mesajları gönderek, eşcinsel olduğunu söylediği mağdura yönelik TCK’nın 107/2. madde ve fıkrası yollamasıyla aynı Kanun’un 107/1. madde ve fıkrasındaki şantaj suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Gerek örnekleri dosyaya sunulan mesajları gönderdiğine ve mesajların içeriğinin doğru olduğuna ilişkin sanığın ikrarına gerek mağdurun tanıkların anlatımlarıyla da doğrulanan beyanlarına göre, sanığın, aralarındaki arkadaşlık ilişkisini sona erdiren mağdurdan ayrılmak istemeyip, mağdurun kendisiyle görüşmemesi halinde eşcinsel olduğuna dair şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları ailesine ve yakın çevresine yayacağı tehditleriyle şantajda bulunması eyleminin sübut bulduğu, TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasındaki suçun oluşumu için, yarar sağlamak amacıyla bir kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnad edileceği tehdidinde bulunulması yeterli olup, isnada konu hususların gerçek olması gerekmediği gibi, sanığın elinde isnadı ortaya koyacak belge ve bilgi bulunmasının da şart olmadığı gözetilmeksizin, “... katılan ..."ın özel hayatı ile ilgili bu tarz bir görüntü olduğuna dair sanığın inkara dönük savunmasının aksine herhangi bir maddi delil ve bulguya ulaşılamadığı...” şeklindeki yasal olmayan ve dosyada mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçelerle sanığın şantaj suçundan CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraatine karar verilmesi,
    2- Katılan mağdur ...’ın kovuşturma evresinde ve karar tarihinden önce ölmesi nedeniyle adı geçenin yasal mirasçıları olup, davaya katılmalarına karar verilen katılanlar ... ve ... ile sanık arasında CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilebileceği dikkate alındığında;
    Sanığa yüklenen tehdit ve hakaret suçlarının işleniş biçimine, zamanına, gerçekleşme şekillerine göre; karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK"nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. madde ve fıkrasına 26.06.2009 tarihli 5918 sayılı Kanun"un 8. maddesiyle eklenen ve 09.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü gereğince suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümleri uygulanamayan hakaret suçu açısından da 6763 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiğinin anlaşılmış olması karşısında, TCK"nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre tehdit ve hakaret suçlarından dolayı sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi