17. Ceza Dairesi 2018/3976 E. , 2018/10659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın, gece sayılan zaman dilimi içinde, müştekiye ait iş yerinin kepengini zorlayarak açıp içeriye girmek suretiyle, içeriden 1.203,00 TL değerinde giyim eşyası çaldıkları, bu olaydan yaklaşık 2 hafta sonra başka bir olaya ilişkin olarak yapılan tahkikat sırasında yakalanan sanık ..."ın alınan savunmasında, suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte müştekiye ait iş yerinden hırsızlık yaptıklarını, üzerinde bulunan giysilerin müştekiye ait olduğunu, çaldıkları eşyanın bir kısmının ise evinde bulunduğunu beyan etmesi üzerine, sanığın evinde usulüne uygun olarak yapılan aramada bir kısım eşyanın bulunarak müştekiye soruşturma aşamasında tesliminin sağlandığı, müştekiye kısmi iadeye rızasının olup olmadığının sorulmadığı olayda; önceki ve sonraki Kanun hükümlerinin karşılaştırılması sırasında, sanığın ve suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK"nın mülga 142/1-b, 143. maddelerine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/2-d. maddesine uyduğunun kabul edildiği ve sanık ... hakkında TCK"nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti noktasında müştekinin kısmi iadeye muvafakatının sorulmadığı anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06/10/2015 tarih, 2013/2-185 Esas ve 2015/305 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi uyarınca sanık ve suça sürüklenen çocuk yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/2. maddesinde yer alan suçun ögelerinin farklı olduğu; sanığın ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Kanun"un 151/1, 116/4, 119/1-c maddelerindeki mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarını da oluşturduğu, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde birden fazla kişi ile birlikte iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun kovuşturulması şikayete bağlı olmadığından bu suçun uzlaşma kapsamında da olmadığı, yine mala zarar verme suçunun 5237 sayılı Kanun"un 66. ve 67. maddelerine göre zamanaşımına uğradığı hususları da göz önüne alındığında; sanık ..."ın işlediği hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 168/1, 62. maddeleri ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 116/4, 119/1-c, 62. maddeleri ile 765 sayılı TCK"nın 493/1, 59. maddelerinin; suça sürüklenen çocuk ... yönünden ise hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 31/3, 62. maddeleri ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 116/4, 119/1-c, 31/3, 62 maddeleri ile 765 sayılı TCK"nın 493/1, 55/3, 59. maddelerinin, ayrıca önceki ve sonraki Kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve kovuşturma sonucu 765 sayılı TCK hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
Kabule göre de;
2-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin 10.11.2010 tarihli celsedeki lehe olan hükümlerin uygulanmasına yönelik isteminin, 647 sayılı Kanun"un 6. maddesini de kapsamasına karşın, suç tarihinden önce mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk ... hakkında anılan Kanun maddesinin tartışmasız bırakılması,
3-İştirak halinde suç işleyen suça sürüklenen çocuk ve sanıktan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18/09/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.