1. Hukuk Dairesi 2015/1389 E. , 2017/5290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..." in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, elbirliği halinde malik oldukları çekişme konusu 293 ada 45 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle kullanıldığını ileri sürerek, payına karşılık dava tarihi olan 06.05.2013 tarihinden geriye doğru beş yıl için 7500 TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının payına düşen 8.844,03 TL ecrimisil bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 293 ada 45 parsel sayılı taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olup; tarafların miras bırakanı ... adına kayıtlı bulunduğu, adı geçen murisin davacı ..."nın dedesi, davalı ..."in ise; babası olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, tapuda kargir ev niteliğiyle kayıtlı çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan üç adet dükkan ve üç adet dairenin davalı ... tarafından üçüncü kişilere kiraya verilerek gelir elde edildiği saptanmak ve bu olgu benimsenmek suretiyle ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere;ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nun 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Ne var ki, somut olayda, hükme esas alınan 07.05.2014 tarihli bilirkişi raporunun yukarıda belirtilen ilke ve usullere uygun olarak düzenlendiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Zira,anılan raporda, ecrimisil istenilen ilk dönem olan 16.04.2008 tarihi ile 16.04.2009 tarihi arasında çekişme konusu taşınmaz üzerinde bulunan dairelerin ve dükkanların serbest koşullarda getirebileceği kira bedelleri belirlenmemiş, aksine son dönem olan 16.04.2012 ile 16.04.2013 arası için belirlenen kira paralarına geriye dönük şekilde TEFE uygulanarak hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir.
Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak, öncelikle dava konusu edilen ilk dönemin ecrimisil miktarının belirlenmesi, sonraki dönemler için ise; ilk dönem için belirlenen tutara ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle ecrimisil hesabının yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de;dava dilekçesinde gösterilen miktar yerine ıslah harcı alınmadığı halde davacının ıslahla talep ettiği miktar üzerinden ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı değinilen yönlerden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.