Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılan vekilinin 25.07.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiği anlaşıldığından; sanığın temyiz istemi ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Güvenlik görevlisi olarak görev yapan tanık ...’nun kolluk ifadesinde “elinde olan metal bir aletle benim üzerime saldırdı ben de kaçtım” kovuşturma aşamasına ise “bana saldırı girişiminde bulundu” yönünde beyanlarda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 149. maddesine uyan yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 03/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.