Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6509
Karar No: 2015/10200
Karar Tarihi: 07.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6509 Esas 2015/10200 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/6509 E.  ,  2015/10200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R
    Dava, davacının murisinin davalı inşaat işyerinde 20.10.1977-15.01.1979 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, davacının murisinin davalıya ait .... sigorta sicil nolu işyerinden verilmiş 20.10.1977 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğu, hizmet cetveline göre 20.10.1977-31.12.1977 tarihleri arasında davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, tespit istenen dönemde başka işyerinde çalışmasının olmadığı, tespit istenen dönemde davalı işyerinin kanun kapsamında olduğu, davacı tanıklarının davacının eşi ile birlikte cezaevi inşaatında ve havuz inşaatında 1977,1978 yıllarında birlikte çalıştıklarını beyan ettikleri ancak .... İnşaatta çalışıp çalışmadığını bilmediklerini beyan ettikleri, mahkemece tanıkların inşaat firmasının ismini bilmemeleri gerekçesiyle davanın reddedildiği, davacı tanıklarının 1977 yılındaki inşaat işyerinin üstlenicisinin adını hatırlayamamalarının aleyhe yorumlanamayacağı, bordro tanıklarının da çalışmalarının tespit istenen sürelerle aynı sürelerde davalı işyerinden bildiriminin yapıldığı, bordro tanıklarının çalışma süresi açısından açık dinlenmediği, kaldı ki 1977-1978 yıllarındaki çalışmaları bordro tanıklarının doğruladığı, 1979 yılındaki 15 günlük doğrulanmayan sürenin de tanıkların yeniden dinlenerek açıklığa kavuşturulabileceği, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde kısmi bildirimin çalışmanın karinesi olduğu halde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Yapılacak iş, davacı ve aynı zamanda bordro tanıklarının davacının murisinin 1977-1978 yıllarındaki inşaat işyerindeki çalışmayı doğruladığından, tanıkları yeniden dinleyerek 1979 yılındaki 15 günlük sürede de davacının murisinin çalışıp çalışmadığını sorduktan sonra, bu sürede de çalışmışsa davayı kabul etmek, çalışmamışsa kısmen kabul ederek 1977 ve 1978 yıllarında çalıştığının tespitine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi