23. Hukuk Dairesi 2015/5055 E. , 2015/6388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2013
NUMARASI : 2012/693-2013/433
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, 30.09.2000 tarihli 48 no"lu yönetim kurulunun kararıyla kooperatif ortaklığına kabul edilerek, kendisine tahsis edilen C blok 18 no"lu daire için 30.11.2005 tarihine kadar 21.500,00 TL aidat ödemesi yaptığını, 04.12.2005 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu değiştikten sonra hiçbir genel kurula çağrılmadığını, kooperatife müracaat ettiğinde defterde ismi olmadığından ortaklığının kabul edilmediğinin bildirildiğini ileri sürerek, ortaklığının tespiti ile C blok 18 no"lu dairenin adına tahsisini, aksi halde ödemiş olduğu aidatın eskalasyon değeriyle hesaplanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyesi olmadığını, üye olsa dahi davasının zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatifteki hiçbir belge ve evrakta isminin bulunmadığını, sunduğu belgelerin kooperatife ait olmayıp bilgisayardan çıkarıldığını, hazirunlarda adının olmadığını, eski başkan Ali Miniç"in Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2003/148 E. sayılı ceza davasında zimmet, sahte evrak düzenleme ve dolandırıcılık suçlaması ile yargılamanın devam ettiğini, ayrıca başka bir soruşturmanın da devam ettiğini, kooperatifin gerçek üye listesinin Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/1121 D.İş sayılı dosyasında belirlendiğini, kooperatif defterlerinin kooperatif eski başkanı A... olduğuna dair mahkeme kararı olduğunu, 02.08.2005 ve 21.09.2005 tarihli genel kurulların sahte olduğunu, 14.04.2001 tarihli genel kurulun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının, davalı kooperatifin 10.06.2001-09.05.2010 tarihleri arasındaki genel kurul hazirun cetvellerinde adının geçmediği, kooperatif kaşesini taşımayan ortaklık senedi, senet ve bordosu ile tahsilat makbuzlarının herzaman sonradan düzenlenebilecek belgelerden olup davacı tarafın sunduğu, senet fotokopileri ve tahsilat makbuzlarının, düz beyaz kağıt üzerine, bilgisayar çıktısı ile yazılmış belgeler olduğu, oysa ki kooperatiflerde, üyelerden toplanan paralar için matbaalarda basılan ve mâliyeye de beyan edilen seri sıra no"Iu makbuzların düzenlenmesi gerektiği, davacı için düzenlenen tahsilat makbuzlarına bakıldığında her makbuza, makbuz numarası verildiği görülmüş ise de, aynı makbuz numaralarının aynı yıl içinde, davacı gibi, kooperatife aidat ödediğini iddia edip mahkemelerde üyelik tespit davası
açan diğer üyelere verilen tahsilat makbuzlarının da aynı numarayı taşıdığı, davacı için düzenlenen belge ve makbuzların gerçek olmadığı, haklarında pek çok ceza davası bulunan eski kooperatif yönetim kurulu üyeleri tarafından sahte olarak düzenlendiği, bu hali ile davacı tarafından davalı kooperatifin üyesi olduğu iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel olarak üyeliğin tespiti ile bu üyeliğe bağlı C blok 18 no"lu dairenin tahsisi, tahsis mümkün olmazsa konut karşılığı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının genel üyelik tespiti isteminin reddine karar verilmesine göre; üyeliğine bağlı dairenin adına tahsis edildiği şahısla ilgili dava açması için süre verilip bu davayla birleştirilmesinin sağlanmasına gerek görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tarafından ortaklığa kabul edildiğini iddia ettiği 30.09.2000 tarihinden işbu davanın açıldığı 01.06.2012 tarihine kadar yaklaşık 12 sene hiçbir hak talebinde bulunulmamasının, ortaklık hakkından zımnen vazgeçtiği, bu durumun benimsendiği ve açılan davanın TMK"nın 2. maddesi hükmündeki iyiniyet kurallarına uymadığı sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.