22. Hukuk Dairesi 2017/26623 E. , 2020/35 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ:TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ...Elektrik Dağıtım A.Ş bünyesinde ihale ile iş alan diğer işverenler nezdinde elektrik arıza bakım onarım işçisi olarak 30/12/2010 tarihinde çalışmaya başladığını, müvekkili ile birlikte hiçbir haklı sebep olmaksızın 70-80 işçinin sözleşmesinin herhangi bir evrak tebliğ edilmeden şifahi olarak fesheldildiğini, ancak sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu, fesihten önce savunması alınmadığını, feshin son çare olmadığını, iş yerinde ekonomik sıkıntının yaşanmadığını, taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu beyan ederek müvekkili davacının davalı ... Dağıtım A.Ş bünyesinde işe iadesine, boşta geçen sürelere ilişkin ücret alacağı yanı sıra diğer hakların yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra sumuş olduğu dilekçe ile davayı işçilik haklarından kaynaklı tazminat davası olarak ıslah yoluna gitmiş ve fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.500,00 TL ihbar tazminatı ile 2.000,00 TL kıdem tazminatı alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ...Elekt. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal sürede açılmadığını, davacının sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, emir ve talimatlar ile işe alma ve işten çıkarmayla ilgili tüm yetkilerin davalı ... Dağıtım A.Ş tarafından verildiğini beyan ederek davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Dağıtım A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili işveren arasında iş ilişkisi bulunmadığını, diğer davalılar ile aralarında alt işveren ve asıl işveren ilişkisi olduğunu, 4857 sayılı Kanunun 18, maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından davacının işe iade talebinin yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın ödeme nedeni ile reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan İş Kanunlarında düzenlenmiştir. Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır.Somut olayda, davacı davasını işe iade davası olarak açmış daha sonra kıdem ve ihbar tazminatı alacağına çevirmiş, Mahkemece davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve davacının iş akdi davalı ... Dağıtım AŞ tarafından sonlandırıldığından diğer şirketler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde ise, davacıya 2.073,30 TL kıdem ve 1.347,30 TL ihbar tazminatı ödemeleri yapıldığı, davacının ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve kısmi ödemeler sebebiyle 2.000,00 TL kıdem, 1.500,00 TL ihbar tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır. Yani davacı kendisine yapılan ödemelerden sonra kalan bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarını talep etmektedir. Bu durumda davacının kendisine yapılan ödemelerden sonra kalan bakiye alacağının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. Davacıya yapılan ödemeler 2.073,30 TL kıdem ve 1.347,30 TL ihbar tazminatı ödemesi olup bu ödemelerin davacının yaklaşık 3 yıl 3 aylık çalışmasının karşılığı olup olmadığı belirlenmemiştir. Davacının toplam çalışma süresi belirlenerek alacakları hesaplanmalı, yapılan ödemeler mahsup edilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece ödeme olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca davacının kıdem tazminatı alacağından, işyeri devri nedeni ile her bir davalı şirket, davacıyı kendi çalıştırdığı dönem ve ücreti ile sınırlı olarak sorumludur. Feshe bağlı alacak olan ihbar tazmintından ise davacının son alt işvereni olan şirket, asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Mahkemece, davalı şirketler yönünden yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi de hatalı olmuştur.Mahkemece tesis edilen kararın anılan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,13/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.