Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/996
Karar No: 2018/3107

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/996 Esas 2018/3107 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/996 E.  ,  2018/3107 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, 01/09/1986 gününde dava dışı işveren adına tescilli işyerinden verilen işe giriş bildirgesi dayanak alınarak hizmet akdine tabi çalıştığının tespiti ve sigortalılık başlangıç tarihinin anılan tarih olması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ...... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı vekili, dava dışı işveren adına 11153 sicil numarasıyla tescilli işyerinden verilen işe giriş bildirgesi dayanak alınmak suretiyle davacının, bildirge içeriğindeki işe alınma tarihi olan 01.09.1986 gününde hizmet akdine tabi olarak çalıştığının ve anılan tarihin sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitini istemiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, bildirgenin, sigortalı konumunda çalışmanın varlığını kabul için yeterli olmadığını, bildirgeden farklı diğer belgelerle sigortalılık bildirimi yapılmayan davacı yönünden hak düşürücü sürenin gözetilmesi ve fiili çalışma olgusunun yöntemince araştırılıp kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının 01.09.1986 günü hizmet akdine tabi olarak çalıştığının, sigortalılık başlangıç tarihinin ise 25.09.1987 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekilince, yanıt dilekçesi yinelenerek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
    B- BAM KARARI
    01.01.1987 tarihinden itibaren başlayan hizmetine göre Kurumca sigortalılık başlangıcının, değinilen 60/G maddesi gereğince 18 yaşın doldurulduğu gün olarak kabul edileceği hukuksal gerçeği karşısında, 01.09.1986 tarihinde hizmet akdine tabi olarak çalışıldığının ve anılan tarihin sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılama sonunda, sigortalılık başlangıcı konusunda istemden farklı olarak 18 yaşın doldurulduğu güne karşılık gelen 25.09.1987 esas alınarak dava kısmen kabul edilmesine karşın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, vekil ile temsil olunan Kurum yararına avukatlık ücreti belirlenmemesi ve yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılmayarak tümünün Kuruma yüklenmesi, usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca, dava dilekçesinde kendisine "davalı" sıfatıyla husumet yöneltilen işverenin unvanına gerekçeli karar başlığında yer verilmemesi hatalı ise de sigortalılık başlangıç tarihinin tespitine ilişkin bu tür uyuşmazlıklarda işverenin davalı taraf olarak yer alması zorunluluğunun bulunmaması, mahkemece işveren aleyhine hüküm kurulmayıp unvanının ..... sisteminden silinmiş olması ve özellikle 6100 sayılı Kanun"un 355. maddesinde yer alan, incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme kapsamında istinaf sebepleriyle bağlılık kuralı karşısında, anılan yanlışlık sonuca etkisiz bulunarak düzeltilmediği, sonuç itibarıyla, yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler davalı .... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İzmir 14. İş Mahkemesi"nin 27.09.2016 tarihli, 2015/182 Esas, 2016/412 Karar numaralı hükmünün, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, davanın kısmen kabulüne, davacının dava dışı işverene ait 11153 sicil numaralı işyerinde 01.09.1986 günü 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine tabi sigortalı olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşın doldurulduğu güne karşılık gelen 25.09.1987 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    V- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekilince, yanıt dilekçesi yinelenerek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI :
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. fıkrasında, “Diğer Kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenleme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki Kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
    11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7"nci maddesine üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı ...... Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce.....müracaat edilmesi zorunludur. Diğer Kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    VI- ESASIN İNCELENMESİ :
    Eldeki dava 22.10.2014 tarihinde, 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, 20.09.1986 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın esasına girilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce ..."na müracaatın olması ve Kurum"ca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, ..."na müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK."nın 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istemi hakkında ..."na müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurum"un red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmeli, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli, Kurum"a müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekillinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ...... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ....’a gönderilmesine, Başkan ..."in muhalefetine karşı, Üyeler ..., ..., ... ve ..."ın oylarıyla ve oy çokluğuyla, 05/04/2018 gününde karar verildi.
    .....
    10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile "31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü getirilmiştir.
    Daire çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık, 10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile getirilen hükmün dava şartı olup olmadığı, akabinde sonradan tamamlanabilen dava şartlarından olup olmadığı noktasındadır.
    5521 sayılı Kanuna yapılan değişiklik ile dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesidir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.
    İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme, önce Kuruma müracaat ile ihtilafın oluşması şartını aradığı için 6100 sayılı HMK’nun 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca dava şartıdır. Dava şartları 114"üncü maddede sınırlı olarak sayılmıştır. Dava şartı mutlaka maddede sayılan nedenler olabilir. Bu nedenle maddede sayılan dava şartları çoğaltılamaz. Çoğunluk görüşünde somut olayın 114"üncü maddede sayılan hangi dava şartlarından olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır.
    İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile ... arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurum"un istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kurum"a müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu haliyle önce Kuruma müracaat zorunluluğu, HMK’nun m. 114/1-h bendinde düzenlenen ve dava şartı bulunan hukuki yarar bendine girmektedir. Mahkeme, dava tarihinde hukuki yararı yoksa, hukuki yarar için uyuşmazlık çıkmasını bekleyemez. Zira Kurum, sigortalının talebini kabul ederse hukuki yarar hiç oluşmayacak ve dava açılamayacaktır. Tıpkı, vadesi dolmamış bir senedin veya ifa zamanı gelmemiş bir borcun, borcun ödenmeyeceği ihtimaline binaen alaca klı tarafından önceden alacak davası açılması gibi. Bu örnekte de mahkeme, hukuki yarar oluşması için senedin vadesinin dolmasını veya borcun ifa zamanını bekleyemeyeceği gibi somut olayımızda da mahkeme, Kurum"un ihtilaf çıkarmasını bekleyemez.
    Somut olayımızda bulunan dava şartı, Kuruma başvuru ile 60 günün dolması değil, hukuki yarar yokluğudur. Çünkü henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu dava şartı, mahkeme tarafından uyuşmazlığın oluşması için belli bir süre verilerek giderilemez. Yani, HMK’nun m. 115/2 de düzenlenen sonradan giderilebilecek dava şartlarından değildir. Kurum sigortalının talebini kabul ederse uyuşmazlık hiç oluşmamış olacaktır. Yoksa dava konusuz kalmış olmaz. Mahkemenin davayı reddetmeyip elinde bekletmesi, yasanın çıkış gerekçesine ve davaların azaltılması amacına uygun düşmez.
    Henüz uyuşmazlık oluşmadığından dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 05/04/2018


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi