10. Hukuk Dairesi 2017/439 E. , 2018/3105 K.
"İçtihat Metni"......
Asıl dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi, birleşen dava ölüm aylıklarının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ve yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonucu .... 1.İş Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükme karşı davalı avukatı tarafından İstinaf yoluna başvurulması ve ..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Asıl dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi, birleşen dava ölüm aylıklarının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ve yasal faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
II-CEVAP:
Davanın reddi karar verilmesi istenilmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, ..."in, boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadığına dair tespit içeren ..... denetmen raporunun aksi kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne; birleşen davanın reddine karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
5308 sayılı Kanun ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nda yapılan
./...
değişiklikle İş mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş olup, istinaf yoluna başvurma süresi gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 8 gündür.
İstinaf incelemesine konu işbu davada gerekçeli kararın, davalı tarafa 28.9.2016 tarihinde ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiği,davalı vekili tarafından 8 gün içinde gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulmadığı,davanın kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle süre tutum dilekçesinin süresinde verilmesinin sonuca etkili olmadığı, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde sunulmadığı,mahkeme kararında kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun süre yönünden ve esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı avukatı zamanaşımı sürelerinin henüz dolmadığını belirtmiş ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 345. maddesi uyarınca; " İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." aynı şekilde 5308 sayılı Kanun ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nda yapılan değişiklikle İş mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiş olup,istinaf yoluna başvurma süresi gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 8 gündür.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Belirtilen açıklamalar nazarında ilgili Bölge Adliye Mahkemesinin kararı incelendiğinde, “gerekçeli kararın davalı tarafa 28.09.2016 tarihinde ve usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 8 gün içinde gerekçeli istinaf
../...
dilekçesinin sunulmadığı, davanın kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle süre tutum dilekçesinin süresinde verilmesinin sonuca etkili olmadığı,gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde sunulmadığı,” gerekçesiyle istinaf isteminin süresinde olmadığı belirtilmiş, diğer taraftan kamu düzenine aykırılık yönünden de inceleme yapılarak istinaf dilekçesinin hem süreden hem de esastan reddine karar verilmiş ise de, istinaf dilekçesinin süre yönünden reddi halinde başkaca bir inceleme yapılmaması gerektiği, esas yönünden inceleme yapılması halinde ise istinaf dilekçesinin süresinde verildiğinin kabul edildiği belirgin olmakla, söz konusu hükmün kendi içinde çelişkiye düşmesine sebebiyet verildiği gibi HMK’da ve İş Mahkemeleri Kanunun’da temyiz süresinin belirtildiği gerekçeli temyizin sunulması için herhangi bir süre ile sınırlanmadığı dikkate alındığında, süresinde verilen süre tutum dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunulduğu ve ayrıca istinaf sebebi ve gerekçelerinin de dosyaya sunulmuş olmasına göre HMK 355. maddesi kapsamında esastan inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmektedir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
.....