Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2123
Karar No: 2017/7334

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2123 Esas 2017/7334 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2123 E.  ,  2017/7334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... ili, ... ilçesi, ... köyü 311 ada 93 parsel sayılı taşınmaz 81.644,82 m² yüzölçümü ve orman vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı vekili, 311 ada 93 sayılı parselin bir kısmının müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile fen ve ziraatçı bilirkişilerin 06.10.2015 tarihli krokili raporunda 311 ada 93 parsel sayılı taşınmazda (B) harfi ile gösterilen 805,34 m²; (C) harfi ile gösterilen 321,11 m²; (D) harfi ile gösterilen 2.163,82 m²; (E) harfi ile gösterilen 301,54 m²; (F) harfi ile gösterilen 633,41 m² lik kısımların, bu parselden ifraz edilerek tamamı davacı ... adına, aynı yer 311 ada da son parsel numaraları verilmek ile bahçe vasfıyla tapuya tesciline,
    Tescil edilen bu yerlerin, davacıya ait aynı yerdeki komşu 311 ada 76 parsel sayılı taşınmazla tevhit edilerek (birleştirilmek suretiyle), aynı yer 311 adanın son parsel numarası verilmek suretiyle bahçe vasfında ve toplamda 37.305,65 m² miktarında davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (B), (C), (D), (E) ve (F) harfleri ile gösterilen yerlerin orman sayılmayan yerlerden oldukları ve davacının zilyetliğinden bulunduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece yapılan orman araştırması yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu yeri gösterir en eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafı getirtilmemiş, keşifte uygulandığı belirtilen 1951 ve 1986 tarihli hava fotoğrafları rapora eklenmemiş, 1960 tarihli memleket haritası üzerinde ise sadece taşınmazın bulunduğu yerin işaretlenmesi ile yetinilmiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları, keşif sırasında uygulandığı belirtilen 1960 ve 1986 tarihli memleket haritalarının dayanağı hava fotoğrafları ile 1951 ve 1986 tarihli hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, geniş pafta örneği ile komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve
    Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte hava fotoğrafları ve memleket haritaları üzerinde gösterecekleri ve yine hava fotoğraflarının stereoskop aleti aracılığıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak dava konusu taşınmaz bölümlerinin niteliği ile üzerinde bitki örtüsü, varsa cinsi, yaşı, sayısı, dağılımı ile tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı ve kullanılan yerlerden olup olmadıkları konularında açıklayıcı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın miktarı ve konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı, orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli; zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı yönünden ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3.7.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Bunlardan ayrı olarak dava konusu olup, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi