1. Hukuk Dairesi 2017/2724 E. , 2017/5248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın davacı ..."nın davadan feragatı nedeniyle davasının reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Kayyım vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı .... oğlu ... adına tapuda kayıtlı 178 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kaydının, davalı ... İdaresinin açtığı ve tarafı olmadığı tapu iptali davası sonucu iptal edilip, ... Vakfı adına tescil kararı alındığını ileri sürerek, tapu iptal ve mirasbırakan adına tescile karar verilmesini istemiş, 04.12.2007 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Davalı ... İdaresi, davanın reddini savunmuş; birleştirilen dava ile taşınmazdaki mutasarrıf ... ile ..."ın payları yönünden mahlulen vakıf adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ..."nın davadan feragatı nedeniyle davasının reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin karar Dairece “...birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı kısa karar verilmesi doğru olmadığı gibi, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması da doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yeniden davacı ..."nın davadan feragat nedeniyle davasının reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 178 ada 15 parsel sayılı 262 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın .... oğlu ... adına tesis kadastrosu ile 22.08.1949 tarihinde tescil edildiği, ... Vakfından icareli olduğu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 08.03.1994 tarih 1994/66Esas, 1994/83 Karar sayılı ilamı ile Vakıflar İdaresi tarafından açılan hasımsız tapu iptal ve tescil davası neticesinde çekişme konusu taşınmazın vakfı adına tesciline karar verildiği, kararın 14.04.1994 tarihinde kesinleştiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2002/1156 Esas sayılı kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin dosyası, bozma ilamları sonucu ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi 13.02.2014 2013/286Esas,2014/25Karar sayılı ilamı ile kayyım tayini kararının kaldırıldığı 19.01.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; birleştirilen davada Vakıflar İdaresinin talebi yönünden, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt malikinin gaip kişilerden olup olmadığı, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
O halde, bir taşınmazın vakfı adına tescil edilebilmesi, mutasarrıfının mirasçı bırakmadan öldüğünün ya da kaçak yitik olduğunun belirlenmesine bağlıdır.
Somut olayda; ... Sulh Hukuk Mahkemesi 09.05.1977 tarih 1995/967Esas, 1997/422 Karar sayılı hasımlı veraset ilamının 24.07.1997 tarihinde kesinleştiği, buna göre .... oğlu Cemal Manuysal’ın 22.01.1952 tarihinde ölümü ile mirasçılarının kardeşi ... TC numaralı ...’nin oğlu ... ... Martı ile manevi evlatları ... TC numaralı ... ... ve davacı ...(...)’in kaldığı sabittir.
Hâl böyle olunca; hasımlı veraset ilamı ve dosya arasına alınan nüfus bilgilerinden, mirasçılar ... ve ...’in mirasçılarının bulunup bulunmadığının araştırılması, elde edilecek sonuç çerçevesinde tapu kaydında yazılı kişilerin yaşıyor olması ya da kaçak veya yitik olmaması ve yine mirasçılarının bulunması halinde taşınmazın aslı vakıf olsa bile vakfına rücu etmesinin (dönmesi) mümkün olmadığı gözetilerek birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmeksizin yazılı olduğu üzere eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
Davalı Kayyım"ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.