16. Hukuk Dairesi 2017/904 E. , 2017/1156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 30.....2011 havale tarihli raporunda belirtilen (A) harfi ile gösterilen kırmızı boyalı olan ....381,49 metrekarelik kısmının davacı adına tesciline, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ....281,... metrekarelik kısım ile ilgili talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kırmızı boyalı olan ....381,49 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/... ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun ... ve .... maddeleri gereğince tescil istemi ile açılmıştır. Dava konusu yer, 1955 yılında yapılan tapulama sırasında "... yatağı" niteliğiyle tespit dışı bırakılmıştır. Davacı ..., dava konusu taşınmaz hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilini istemektedir. Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak edinilebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun ... ve .... maddesinde belirtilen koşulların zilyet yararına oluşması gereklidir. Dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni dikkate alındığında tespit tarihi sırasında ırmak yatağı olan taşınmazın halen bu niteliğini koruyup korumadığı, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar ... yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hakkında yeterli araştırma yapılmamış, bu amaçla jeoloji mühendisi bilirkişiden ayrıntılı rapor alınmamış, arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazların bitişiğinde bulunan ...’ın 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyı-kenar çizgisi uygulaması kapsamında kalıp kalmadığı yöntemince araştırılmamış, çekişmeli taşınmazı ve sınırlarını gösterir fotoğrafları da çektirilmemiş, dava konusu taşınmaz hakkında Hazine tarafından müdahalenin men"i davasına konu ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1996/50 Esas sayılı dosyası getirtilmemiş, taşınmaza komşu olan ve ... ve ... Berk adına tescil edilen taşınmazlar hükmen oluşmuş ise buna ilişkin dava dosyaları da getirtilerek araştırma yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Sağlıklı sonuca ulaşabilmek için öncelikle dava tarihinden geriye doğru ...-...-... yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi olup olmadığı, var ise idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin davalıya tebliğ edilip edilmediği araştırılmalı; idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisi belirleme çalışması yapılmadığının tespiti halinde 28.....1997 tarih .../... sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi kıyı-kenar çizgisi mahkemece usulüne uygun şekilde tespit edilmeli, bu tespit yapılırken ....03.1972 tarih ve .../... sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile ....04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"nun .... maddesindeki tanımlar ve .... maddesi hükmü göz önünde tutulmalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1996/50 Esas sayılı dosyası ve taşınmaza komşu olan ve ... ve ... Berk adına tescil edilen taşınmazlar hükmen oluşmuş ise buna ilişkin dava dosyaları da getirtilmeli, bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ... ziraat mühendisi, jeoloji veya jeomorfoloji mühendisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve harita mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında bilirkişilerce kıyı-kenar çizgisi saptanmalı, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraatçi ve jeolog bilirkişilerinden bu hususta taşınmazın hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsü, kullanım durumunu, halen ırmak yatağı olup olmadığını belirtir biçimde ayrıntılı ve fotoğraflı rapor alınmalı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar ... yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi için hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak gözlemlemek suretiyle taşınmazın ırmak yatağı olup olmadığı, imar-ihya yapılmış ise tamamlandığı tarihi ve tarımsal amaçlı zilyetliğe başlandığı tarihi belirtecek şekilde düzenlenecek rapor dosyasına konulmalı, fen bilirkişisine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1996/50 Esas sayılı dosyası ve taşınmaza komşu olan ve ... ve ... Berk adına tescil edilen taşınmazlara uygulanan kroki varsa bunlarla birlikte dava konusu taşınmazı da gösterecek şekilde keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.