Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2521 Esas 2017/3596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2521
Karar No: 2017/3596
Karar Tarihi: 10.05.2017

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2521 Esas 2017/3596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü Temyiz Mahkemesi tarafından incelendi. Sanığın adli sicil kaydında daha ağır bir cezayı içeren Uşak Ağır Ceza Mahkemesi kararı yerine, Uşak 1. Sulh Ceza Mahkemesi kararı tekerrür uygulamasına esas alınarak yeniden hüküm verilmesi gerektiği belirtildi. Ancak, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkumiyet hükmünün, suç niteliği yanlış belirlenerek verildiği ve uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve TCK'nın 58/6-7. maddelerine de değinildi.
11. Ceza Dairesi         2017/2521 E.  ,  2017/3596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır bir cezayı içeren Uşak Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2005/419 Esas, 2006/146 Karar sayılı ilamı yerine, daha az cezayı içeren ve kesin nitelikte olduğundan tekerrüre esas alınamayacak Uşak 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2007/330-511 karar sayılı ilamın tekerrür uygulamasına esas alınması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm tümden çıkartılarak, yerine ""Sanığın, Uşak Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2005/419 Esas, 2006/146 Karar sayılı ilamı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin geçmiş hükümlülüğünün tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, TCK"nın 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, ancak aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanığın "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    1-5237 sayılı TCK."nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşabilmesi için sanığın işlediği suçtan dolayı kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerekeceği, Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına göre güvenli şekilde alkollü araç kullanma sınırının 100 promil olarak kabul edildiği cihetle, 12.12.2012 tahininde yapılan trafik kontrolünde 0,86 promil alkollü vaziyette araç kullandığı tespit edilen sanığın, görevlilere "..." adına düzenlenmiş, kendi fotoğrafı yapıştırılmış sürücü belgesini ibraz etmesi ve kimlik bilgilerini kullandığı bu isim adına kabahat eyleminden dolayı trafik ceza tutanakları düzenlenmesi karşısında; sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilmeden, suçun niteliği yanlış belirlenerek hüküm kurulması,
    2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 gün 2013/8-151/304 sayılı ilamında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği cihetle; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır bir cezayı içeren Uşak Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2005/419 Esas, 2006/146 Karar sayılı ilamı yerine, daha az cezayı içeren ve kesin nitelikte olduğundan tekerrüre esas alınamayacak Uşak 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2007/330-511 karar sayılı ilamın tekerrür uygulamasına esas alınması,
    3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tekerrür hükümleri açısından, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son ve 5275 sayılı Yasanın 108/2. maddeleri gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olmayacağı hususundaki kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.