16. Hukuk Dairesi 2016/6770 E. , 2017/1146 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 292 parsel sayılı ....636,87 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2004 tarihinden itibaren .../... hissesinin ..., .../... hisssesinin ..."nin fiili kullanımında bulunduğu, üzerindeki kargir evin ..."na ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına, 103 ada 296 parsel sayılı ....474,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1982 tarihinden itibaren .../..."şer hisselerle ... ve ... ..."nin fiili kullanımında bulunduğu, ... ..."nin ....04.2006 tarihinde vefat ettiği şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak tüm mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitindeki vasıf ve özellikleri ile tespit maliki olan Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...- 292 parsel sayılı taşınmazın temyiz incelemesinde; davacılar, dava konusu taşınmazın kök muris ..."nin mirasçılarına kaldığı iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmazda mirasçılar lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece; davacıların davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenilen yerel bilirkişilerin beyanlarında taşınmazların öncesinin muris ..."e ait olup, ölümü ile mirasçılarına kaldığı ve taksim yapılmadığı belirtilmiştir. Bu durumda taksimin varlığını ispat yükü davalı tarafa aittir. Taşınmazların muristen kaldığı belirlenip, taksim olgusu da ispat edilemediğine göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
...- 296 parsel sayılı taşınmazın temyiz incelemesinde; dava; 5831 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-.... maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucunda çekişmeli taşınmazın kullanıcı hanesinde lehine kullanım şerhi verilen (... oğlu ölü) ... ... ve ..."nin kullanıcı olduğuna dair şerhin beyanlar hanesinden çıkartılarak taşınmazın müşterek muristen intikal etmesi sebebiyle tüm mirasçılar lehine zilyetlik şerhinin verilmesi istemine ilişkindir. Gerek tespit ve gerekse dava tarihinde (... oğlu) ... ... ölü olup, bu nitelikteki davaların taşınmazın mülkiyetine sahip olan Hazine ile lehine kullanım şerhi verilen ... ..."nin tüm mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Ancak, dosya arasında bulunan (ölü) ... ...ye ait nüfus kaydına göre mirasçısı konumunda bulunan eşi ve çocuklarına husumet yöneltilmeden dava açıldığı halde adı geçen mirasçılar davaya dahil edilmemiş ve usulünce taraf teşkili sağlanmamıştır. Bu şekilde taraf koşulunun sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına ilişkin inceleme yapılamaz. Hal böyle olunca; lehine kullanım şerhi verilen (ölü) ... ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davacılara imkan tanınması, taraf koşulu sağlandığında işin esasına girilerek, araştırma yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken; bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.