12. Hukuk Dairesi 2016/17204 E. , 2017/9141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı ciranta tarafından borçlu keşideci şirket aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzere borçlu keşidecinin İİK"nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığını ve bu düzeltmedeki paraf imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, keşide tarihindeki paraf imzanın borçluya ait olmadığının ispatlanamadığı ve borcun kabul edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK"nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazlar bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılmalıdır. Çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nce düzenlenen 04.02.2016 tarihli raporda inceleme konusu çekin keşide tarihi aylar bölümü birler basamağında evvelce "0" yazılı rakamın, "2" rakamına dönüştürülmüş olduğu, inceleme konusu senedin keşide tarihi altında bulunan imzanın dar alana atılmış taklidi kolay, karakteristik tanı içermeyen imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere keşideci şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilmediğinin belirtildiği görülmüştür.
İİK"nun 170/3 . maddesinde inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu çekteki imzaların borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup, bu iddiayı ispat külfeti alacaklıya aittir (HGK’nun, 26.04.2006 12-259/231 sayılı kararı). Bu durumda bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması zorunludur.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda keşide tarihindeki paraf imzanın keşideci borçlunun eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde kesin bir görüş bildiriminde bulunulmadığı görülmektedir. Bu durumda, keşide tarihindeki düzenlemeye ilişkin keşideci borçlunun onayı olmadığından söz konusu değişiklik geçerli değildir. Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmediği ve ispat yükü de alacaklıda olduğu dikkate alındığında çekin keşide tarihinin tahrifattan önceki tarih olan 23.10.2014 olduğunun kabulü gerekir. Bu tarihe göre 23.12.2014 tarihinde yapılan ibraz 10 günlük süreden sonra olup alacaklı takip haklarını kaybetmiştir.
Diğer taraftan, borçlu keşidecinin ödeme beyanı lehtara karşı olup, takip alacaklısına karşı herhangi bir ödeme defi bulunmadığı anlaşıldığından, somut olayda İİK"nun 170/a-son maddesi hükmünün uygulama yeri yoktur.
O halde mahkemece, İİK"nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.