15. Ceza Dairesi 2017/5649 E. , 2019/9070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı Nitelikli dolandırıcılık
suçundan; TCK"nın 158/1-f, 35, 62, 52/2-4, ve 53. maddeleri ile resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK"nın 204/1, 62 ve 53.maddeleri gereğince mahkumiyetlerine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Suç tarihinde temyiz dışı sanık ..."in, Ziraat Bankası .... Şubesine ait, keşidecisi .... Sanayii Ticaret Limited Şirketi olan (....) iban ve çek nolu 28/11/2012 vade tarihli 6.500TL bedelli hamiline yazılmış suça konu çeki, Ziraat Bankası .... Şubesine tahsil için ibraz etmesi sonrasında şube tarafından yapılan incelemede çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre, suça konu çekin aldatma kabiliyetine haiz olduğu, çekin ön yüzü üzerinde bulunan söz konusu yazıların sanık ...’ın eli ürünü, arka yüzü üzerinde bulunan ... ismi ve altına atılan imzanın sanık ..."ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği ve bu şekilde sanıkların üzerine atılı bankanın maddi varlığı olan çek kullanılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunması, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanık ...’in sabıka kaydında tekerrüre esas ilam olmasına rağmen hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ...’ın ve sanık ... müdafiinin eksik incelemeye, suçun sabit olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunması, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların üzerine atılı bankanın maddi varlığı olan çek kullanılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğu kanaatine varan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış, sanık ...’in aralarındaki araba alışverişi nedeniyle suça konu çeki temyiz dışı sanık ...’a verdiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılıktan tamamlanmış suç hükümleri uygulanması gerekirken, yazılı şekilde eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle TCK"nın 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ...’ın ve sanık ... müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b- Sanık ... hakkında hükmün 2-A bendinde TCK"nın 53. maddesi uygulanırken maddi hata sonucu uygulamanın eksik bırakılması,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 2-A bendinde yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümüne “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine ve hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "900 Gün", "450 Gün", "375 Gün" ve "7.500TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "650 Gün", "325 Gün", "270 Gün" ve "5.400TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.