23. Hukuk Dairesi 2015/437 E. , 2015/6343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin devri işleminin iptali ile tapu iptali ve tescil ve davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen dava davacı vekili, eski üyelerden İbrahim Kasnak isimli şahsın üyeliğini devir almak suretiyle davalı kooperatife üye olduğunu, üyeliği süresince kendi üzerine düşen yükümlülükleri aksatmadan yerine getirdiğini, davalı İsmail"in müvekkilinin imzasını taklit ederek sahte devir belgesi ile müvekkili adına kayıtlı bulunan üyeliği kendi adına devir aldığının öğrenildiğini, bu devrin geçersiz olduğunu müvekkili tarafından böyle bir devir yapılmadığını, davalı tarafça ve kooperatif tarafından yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, S.S. ... .. .. .. uhdesinde müvekkili adına kayıtlı bulunan üyeliğin davalı ..."a devir işleminin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl Dava Davalı vekili davaya konu teşkil eden kooperatif hissesinin davacının o zamanki adıyla ... .. adına 187 numara ile İbrahim Kasnak"tan emaneten aldığını, daha sonra ise şimdiki malik ... .. adına 197 numara ile devredildiğini, davacının da işlemin bu şekilde olduğunu bilerek işlem yaptığını, daha sonraki devir işlemini ve bunun için gereken diğer işlemleri bizzat kendisinin yaptığını, kooperatif hissesinin .. .... intikalinin 29.07.1999 tarihinde yapıldığını, yani davanın açıldığı tarih itibarıyla bile malikin .. .. olduğunu, bu haliyle davanın muhatabının ... ... olup mahkemede açılan iptal davasının müvekkili aleyhine değil bizzat ... .. adına açılması gerektiğini, müvekkil açısından davalı olma koşulunun gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddine istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce, kooperatifin de davaya katılımının sağlanması gerekçesiyle bozulması üzerine kooperatif aleyhine dava açılarak dosya ile birleştirilerek davaya devam olunmuştur.
Asıl ve birleşen dava davacı vekili verdiği ıslah dilekçesi ile Kooperatif Başkanlığı tarafından ferdileşme yapılarak kooperatif üyeliklerinin tapu kaydında kat mülkiyetine bağlı bağımsız kat tapusuna dönüştüğünü, iddia ederek davalı adına kaydedilen 1/42 arsa paylı ve 4 no"lu bağımsız bölümün davalı adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini, istemiştir.
Birleşen Davalı Kooperatif tasfiye memurları davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının . .. .. .. Kooperatifindeki üyeliğinin yasal ve geçerli bir üyelik olduğu, Davacının üyeliğe kabul edildiği ve davacı tarafından yapılan ödemelerin kooperatif hesaplarına aktarıldığı, Davacının üyeliğinin davalıya devrine ilişkin matbu belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlendiği, davalının davacının imzasını içermeyen bu belge ile yasal olmayan bir şekilde kooperatif üyeliğini devraldığı , bu konudaki tanık anlatımlarına itibar edilmediği, davalının yasal olmayan devir ile davacıdan devraldığı kooperatif üyeliğini geri vermesi gerektiği, davalının davacıdan devraldığı hisseyi başkasına devrettiği savunmasına itibar edilmediği, Kooperatif kayıtlarına göre davalının 2 payı varken 1"ini Nazmiye Sakarya"ya devretmiş olup kendi üzerinde kalan davacıdan haksız olarak devraldığı pay olarak değerlendirildiği gerekçesiyle, davacının .. .. ... .. Kooperatifinde bulunan kooperatif üyeliğinin ...."a devrine ait işlemin geçersiz olduğunun tespiti ile ..., Merkez, .. Mahallesi, 2241 ada, 14 parsel sayılı taşınmazın C-1, birinci kat, 1/42 arsa paylı 4 no"lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
Kararı asıl dava davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.