Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından ve sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm ise Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklar ... ve ...’ın, altın olduğuna ikna ederek, katılana her biri 6.000TL karşılığında iki adet altın külçe görünümlü çakmağı 12.000TL‘ye sattıkları ve bu şekilde üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; 1- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan beyanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamından, katılanın sanık ..."i teşhis edemediği, soyut isnattan başka delil elde edilemediği ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 26.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.