22. Hukuk Dairesi 2018/8284 E. , 2018/22240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davacı vekili tarafından duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/10/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin, kıdem tazminatı, yıllık izin, eksik ödenen ücret ve ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar, Dairemizin 22/03/2016 tarihli ilamıyla, davanın belirsiz değil, kısmi dava türünde açıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle, asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 176. maddesine göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.
Şu husus da belirtilmelidir ki, somut olayda, taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.
Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL =1.400,00 TL"dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL"nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin tespitinde, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular kapsamında değerlendirmenin her ay için ayrı ayrı yapılması gerekirken, genel olarak altı aylık dönem ortalamalarının dikkate alınması yerinde değildir. Ayrıca, yine aylık ücret miktarı da yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda her ay için ayrı ayrı tespit edilmelidir.
Bu noktada, şu husus da gözden kaçırılmamalıdır ki; kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı hakların son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kuraldır. Ancak, eldeki uyuşmazlıkta, davacı aylık maktu ücretle değil, ders saati ücreti ile çalışmıştır. Dolayısıyla, yukarıdaki hesaplama yöntemine göre davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu halde, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir.
Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki, ilave tediye alacağı hesaplanmasında uygulanan hesap yönteminin de hatalı olduğu görülmektedir. İlave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti, ilave tediye alacağının hesaplanmasında dikkate alınmalıdır.
Dava konusu alacakların hesaplanmasında, yukarıda açıklanan yönler dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.
3-Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken bir diğer uyuşmazlık davacının kıdem süresinin belirlenmesi noktasındadır.
Mahkemece, Dairemizin 11/04/2016 tarihli 2015/1449 esas ve 2016/10405 karar sayılı ilamı emsal alınarak, fiilen çalışılan gün sayısı ile çalışma karşılığı olmadan ücrete hak kazanılan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil gün sayısının toplamının, kıdeme esas süre olduğu kabul edilmiştir.
Dairemizin, usta öğreticilerle ilgili, ... tarihli muhtelif nitelikteki bir kısım kararlarında; fiilen çalışılan gün sayısı ile çalışma karşılığı olmadan ücrete hak kazanılan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil gün sayısının toplanması neticesinde ulaşılacak sürenin kıdeme esas süre olarak kabul edilmesi gerektiği açıklanmış ise de, konunun etraflıca yeniden ele alınarak değerlendirilmesi sonucunda, işe giriş tarihleri ile çıkış tarihleri arasındaki sürelerin, kıdeme esas çalışma süresi olarak kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir (Dairemizin 19/06/2018 tarihli ve 2017/44005 esas, 2018/15132 karar sayılı kararı). Bu halde, Dairemizin son tarihli kararları uyarınca, davacının dava konusu dönemde, işe giriş tarihleri ve çıkış tarihleri arasındaki süreler, kıdeme esas çalışma süresi olarak kabul edilmelidir.
4-Mahkemece, birleşen davaya karşı ileri sürülen zamanaşımı savunmasının usulünce değerlendirilmemesi hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.